24 Temmuz 2018 Salı

Mesut Özil ve Göçün 57’inci yılında Almanya Türk Toplumu

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 24 Temmuz 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.
Mesut Özil 
ve Göçün 57’inci yılında 
Almanya Türk Toplumu

Entegrasyon veya uyum söylemi ne kadar gerçekçi?
Uyum’dan yerli toplum ne anlıyor?
Siyasi katılım
Tam yurttaşlık
Toplum geleceğini nerede görüyor?
Irkçılık ve aşırı sağın gölgesinde göç kökenli toplumu nasıl bir gelecek bekliyor?

Doç. Dr. Can ÜNVER
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Atilla Doğan
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi


14 Temmuz 2018 Cumartesi

NSU Davası sonuçlandı ama sırları aydınlatmadı

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 17 Temmuz 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

NSU Davası sonuçlandı ama sırları aydınlatmadı
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, ancak bağlantıları bugüne kadar aydınlatılamayan aşırı sağcı terör hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü davasında geçtiğimiz hafta 11 Temmuz günü mahkeme kararını açıkladı.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi heyeti baş sanık Zschäpe'yi suçlu bularak ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Beş sanıktan biri tahliye edildi.
Dışişleri Bakanlığı NSU kararını tatmin edici bulmadı

Dışişleri Bakanlığı'nın web sitesinde Almanya'da 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü NSU davasına ilişkin yapılan açıklamada, "...verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz" denildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Almanya'daki NSU davasındaki karara ilişkin olarak "Bu karar, tatmin edici olmaktan uzaktır. Maalesef Almanya NSU davasında ırkçılığa ve ırkçılara yeteri kadar güçlü bir karşı koyuş göstermeyerek samimiyet testinden geçememiştir" açıklaması yaptı.
Geçen hafta kararın açıklanmasından bir gün önce yaptığımız soruları Türkiye’den bir hukukçu Prof. Dr. Yener Ünver’le değerlendirmiştik.
Bugün aynı soruları kurbanlardan Enver Şimşek’in oğlu Abdülkerim Şimşek’in Avukatı Seda Başay Yıldız’a soracağız.

Ceza ne anlama geliyor?
Mağdur yakınları davanın sonucuna ilişkin ne düşünüyor?
Alman toplumu nasıl bir karar bekliyor?
Alman hukuk çevreleri dava hakkında ne düşünüyor?
Alman medyasının dava sürecindeki tutumu ne oldu?

Dava NSU üzerindeki sis perdesini kaldırdı mı?
Davanın başından sonuna hukuksal açıdan tüm gerekleri yerine getirdiği söylenebilir mi?
Mağdurlar açısından nasıl bir karar acılarını hafifletebilir?
Alman hukuk sistemi bu davada nasıl bir sınav verdi?
Nasıl bir karar toplum vicdanını rahatlatabilir?
Türkiye davanın bir tarafı mıydı ve buna göre gerekenler yapıldı mı?
Davanın görülme sürecinde delillerin karartılması, Alman devlet makamlarının gerçeklerin aydınlatılmasını engellemesi söz konusu mu?

Av. Seda Başay Yıldız
Münih/Almanya
Abdülkerim Şimşek’in Vekili

Doç. Dr. Can ÜNVER
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

12 Temmuz 2018 Perşembe

Türkiye NSU kararını tatmin edici bulmadı

Dışişleri Bakanlığı NSU kararını tatmin edici bulmadı

Dışişleri Bakanlığı'nın web sitesinde Almanya'da 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü NSU davasına ilişkin yapılan açıklamada, "...verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz" denildi.


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Almanya'daki NSU davasındaki karara ilişkin olarak "Bu karar, tatmin edici olmaktan uzaktır. Maalesef Almanya NSU davasında ırkçılığa ve ırkçılara yeteri kadar güçlü bir karşı koyuş göstermeyerek samimiyet testinden geçememiştir" açıklaması yaptı.

Dışişleri Bakanlığı:
"Söz konusu dava sonucunda baş sanığın müebbet hapis cezasına ve diğer dört sanığın ise değişen süreli hapis cezalarına çarptırılmalarını not ettik.
Bununla birlikte, maalesef bugün verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı, adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz. Soruşturmaların başlangıç aşamalarında pek çok önyargıyla karşılaşan ve mağdur edilen kurban aileleri ile Almanya’daki Türk toplumunun duyguları, henüz dinmemiş acıları milletimizce paylaşılmaktadır."

Açıklamanın tamamını aşağıda bulabilirsiniz:
11 temmuz 2018 - http://www.mfa.gov.tr/no_-186_-nsu-davasinda-verilen-karar-hk.tr.mfa

No: 186, 11 Temmuz 2018, NSU Davasında Verilen Karar Hk.

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin öldürülmesi, çeşitli bombalı saldırılar ve silahlı soygun suçlarının faili olan “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) isimli Neo-Nazi terör örgütünün üye ve destekçilerinin beş yıldır devam eden yargılama süreci bugün sona ermiştir. Almanya’da II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük ırkçı terör faaliyeti olarak tanımlanan davaya ait süreç, ülkemiz ve Almanya Türk toplumu tarafından en başından beri yakından takip edilmiştir.
Sözkonusu dava sonucunda baş sanığın müebbet hapis cezasına ve diğer dört sanığın ise değişen süreli hapis cezalarına çarptırılmalarını not ettik.
Bununla birlikte, maalesef bugün verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı, adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz. Soruşturmaların başlangıç aşamalarında pek çok önyargıyla karşılaşan ve mağdur edilen kurban aileleri ile Almanya’daki Türk toplumunun duyguları, henüz dinmemiş acıları milletimizce paylaşılmaktadır.
Bu vesileyle, NSU cinayetleri gibi, 1985 yılında Hamburg, 1992 yılında Mölln, 1993 yılında Solingen’de Türklere karşı düzenlenen ırkçı saldırıların da zihinlerimizde tazeliğini koruduğunu hatırlatmak isteriz.
Şansölye Merkel’in 2012 yılında verdiği söz çerçevesinde NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul kalan, ırkçı, yabancı düşmanlığı saikli cinayetlerin faillerinin tamamının adalete teslim edilmesi, Almanya’daki Türk toplumunun devletin güvenlik ve yargı kurumlarına güvenlerinin güçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır. Bundan sonraki aşamada da konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Ayrıca, Almanya’daki ırkçılık ve yabancı düşmanlığının zirve noktalarından birisini teşkil eden NSU cinayetlerinin benzerlerinin tekrarlanmaması ve Avrupa’da artan ırkçılıkla mücadelenin taviz verilmeden yürütülmesi için AFC makamlarından her türlü tedbiri almalarının, bu kapsamda özellikle siyasetçilerin ve medyanın popülizme kapılmadan aklı selimle hareket etmeleri gerektiğinin önemine bir kez daha vurgu yapmak istiyoruz."

9 Temmuz 2018 Pazartesi

NSU davasında karar açıklanıyor


TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız

Yayın günü ve saati: 10 Temmuz 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

NSU davasında karar açıklanıyor
Almanya'da 2001-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin ölümünden sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüyle ilgili davada sona gelindi. Cinayetin kurbanları genelde dönerci dükkanı sahipleri gibi küçük işletme sahipleri olduğu için bu seri cinayetler medyada "Dönerci Cinayetleri" olarak tanımlıyordu. Yaklaşık beş yıl önce Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde başlayan davanın son duruşmasında NSU örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve davanın baş sanığı Beate Zschäpe son sözünü söyledi. Zschäpe, cinayetleri işlemekten doğrudan sorumlu tutulan, ancak bugün hayatta olmayan diğer sanıklardan kendini ayrı tutarak "Beni istemediğim ve yapmadığım bir şey yüzünden başkalarının yerine lütfen mahkum etmeyin” dedi.
Mahkeme Başkanı Manfred Götzl de Zschäpe ve örgüte yardım etmekten yargılanan diğer dört sanık hakkında kararın 11 Temmuz'da açıklanacağını duyurdu.

Federal Başsavcılık, cinayetlere yardım etmekle suçlanan Zschäpe hakkında ömür boyu hapis cezası talep ediyor. Dava kapsamında NSU üyeleri sekiz Türk, bir Yunan ve bir Alman polisi öldürmesinin yanı sıra bombalı iki saldırıdan ve çok sayıda banka soygunundan sorumlu tutuluyor. 
Mahkeme tarafından atanan üç avukat, Zschäpe'nin sadece kundaklama suçundan mahkum edilebileceğini savunuyor. Zschäpe'nin kendi seçtiği iki avukat ise soygunlara yardım etme suçundan en fazla 10 yıl hapis cezası verilebileceğini savunuyor.

Mağdur yakınları davanın sonucuna ilişkin ne düşünüyor?
Alman toplumu nasıl bir karar bekliyor?
Alman hukuk çevreleri dava hakkında ne düşünüyor?
Alman medyasının dava sürecindeki tutumu ne oldu?

Dava NSU üzerindeki sis perdesini kaldırdı mı?
Davanın başından sonuna hukuksal açıdan tüm gerekleri yerine getirdiği söylenebilir mi?
Mağdurlar açısından nasıl bir karar acılarını hafifletebilir?
Alman hukuk sistemi bu davada nasıl bir sınav verdi?
Nasıl bir karar toplum vicdanını rahatlatabilir?
Türkiye davanın bir tarafı mıydı ve buna göre gerekenler yapıldı mı?
Davanın görülme sürecinde delillerin karartılması, Alman devlet makamlarının gerçeklerin aydınlatılmasını engellemesi söz konusu mu?

Prof. Dr. Yener ÜNVER
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı

Ayhan Şimşek
Gazeteci- Almanya

Doç. Dr. Can ÜNVER
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
Öğretim Üyesi

3 Temmuz 2018 Salı

AB liderleri göç ve sığınmacılar konusunda zor da olsa uzlaştı

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 3 Temmuz 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

AB liderleri göç ve sığınmacılar konusunda zor da olsa uzlaştı
Zirvede neler yaşandı?
Uzlaşma sağlandığı söylenebilir mi?
Kararlaştırılan adımlar arasında, isteyen AB ülkesinin gönüllülük esasına dayalı olarak göçmenler için "kontrol merkezleri" açabilmesi ve mültecilerin AB dışındaki ülkelerde barındırılmasıyla ilgili önerilerin gözden geçirilmesi de bulunuyor. 
Zirvenin sonuçları Türkiye’yi nasıl etkileyebilir?
Sığınmacıların hakları açısından zirvenin sonuçları nasıl değerlendirilmeli?
Doğu Akdeniz göç yolunda ek önlem alınması ve bu çerçevede Türkiye üzerinden geçişlerin durdurulması için AB-Türkiye arasındaki anlaşmanın tam olarak uygulanması da zirveden çıkan sonuçlar arasında. Bu karar Türkiye ile vize serbestiyetinin uygulanacağı anlamına mı geliyor?

Arzu Çakır Morin
Fransa

Doç. Dr. Can ÜNVER
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
Öğretim Üyesi



26 Haziran 2018 Salı

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 26 Haziran 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.
24 Haziran sonrası yeni dönemi özetleyen
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”şeması

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri
Yurtdışında 24 Haziran seçim süreci, daha önceki benzer seçimlere göre katılım oranı ve sonuçların yansımaları.
Seçim süreci ve sonuçları
25 Hazirandan itibaren Türkiye’de neler değişti?

Yusuf Özkan
Hollanda

Arzu Çakır Morin
Fransa

Ayhan ŞİMŞEK
Almanya

Doç. Dr. Can ÜNVER
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi



18 Haziran 2018 Pazartesi

Avusturya ve Almanya örneğinde Avrupa’da İslamofobi

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 19 Haziran 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.
Avusturya ve Almanya örneğinde Avrupa’da İslamofobi
İslam korkusu anlamına gelen İslamofobi İslam’dan ve Müslümanlardan korkma, çekinme içgüdüsünü ifade ediyor. Özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından sıkça duymaya başladığımız bu kavram İslam’a ve Müslümanlara karşı olumsuz ve aşağılayıcı kalıplaşmış düşünce ve inançları ifade eden nefret ve düşmanlık olarak tanımlanıyor.
Sokakta yürüyen insanlara veya camilere saldırılar şeklinde örneklerini gördüğümüz bu nefretin geldiği son boyut ürkütücüdür. Avusturya’da Camilerin kapatılması ile yeni bir boyut kazanan bu nefret aslında uzun süredir göz yumulan kapsamlı uygulamalarla pekiştirilmişti. Nefret ve düşmanlık, siyasette, iş dünyasında, yönetim ve sorumlulukta dışlama, iş uygulamaları, hizmet sektörü, eğitim ve sağlıkta ayrımcılık, basın ve günlük konuşmalarda önyargı şeklinde öne çıkarken fiziksel saldırılar, malların kundaklanması ve sözel tacizle de adli bir boyut kazanmış durumda.
Müslümanlar Avrupa’da Hıristiyanlardan sonra en büyük ikinci dini grubu oluşturuyor.
Bu grubun geldiği ülkeler arasında en yaygın olanlar Türkiye, Kuzey Afrika ülkeleri, Afrika ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri, Pakistan, Bengladeş ve eski Yugoslavya…

Avusturya ve Almanya’nın Avrupa’da yükselmekte olan İslamofobi açısından yeri nedir? 
Almanya’da İslamofobi’nin geldiği boyut
Avusturya Müslümanlara karşı nefret ve düşmanlıkta neden öne çıkıyor?

Soğuk Savaş sonrasında Komünizm yerine en önemli düşman olarak İslam mı ikame edildi?
Medeniyetler Çatışması tezi, Batı ile Müslümanlar arasında çatışmayı savunan en önemli araçlardan biri olarak kullanıldı.
21. yüzyıl Batı uygarlığı ile diğer uygarlıklar arasında, özellikle de Batı, İslam ve Konfüçyüs uygarlıkları arasında çatışmalara mı sahne olacak?
Araştırmalar Avrupa ülkelerinde Müslümanlara karşı İslamofobi olarak adlandırılan bir sosyal, kültürel, ekonomik ayırımcılık ve hoşgörüsüzlüğün geliştiğini ortaya koymaktadır.

Ayhan ŞİMŞEK
Almanya

Kaddafi Kaya
Avusturya

Doç. Dr. Can ÜNVER
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü



8 Haziran 2018 Cuma

NSU Davasında son durum


TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız

Yayın günü ve saati: 12 Haziran 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.
Kurbanlardan Enver Şimşek'in
oğlu Abdülkerim ve kızı Semiya da
davaya müdahil olarak katılıyor

NSU Davasında son durum
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, ancak bağlantıları bugüne kadar aydınlatılamayan aşırı sağcı terör hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü davasında sona yaklaşılıyor.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde, 6 Mayıs 2013 tarihinden bu yana süren davada, tanıkların dinlenmesinin sona ermesi ve Federal Başsavcılığın esas hakkında mütalaasını vermeye başlamasıyla kritik bir aşamaya gelindi.
Herkesin merak ettiği sorular, NSU davasının bir numaralı sanığı Beate Zschäpe’nin itiraflarda bulunup bulunmayacağı ve mahkemenin sanıklara vereceği cezalar.

Davadaki son durumla ilgili olarak kurbanlardan Enver Şimşek’in oğlu Abdülkerim Şimşek’in avukatı Seda Başayyıldız’dan bilgi alacağız.

Davanın bu kadar uzun sürmesinin anlamı ne?
Mağdur yakınlarının Alman yargısından beklentisi ne?
Cinayetler neden aydınlatılamıyor?
NSU davasının Almanya halkı için anlamı ne?
Alman devleti için anlamı ne?
Av. Seda Başay Yıldız


Av. Seda Başay Yıldız
Münih/Almanya

Doç. Dr. Can ÜNVER
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

............................
Nevzat Hoca Anlatıyor
Prof. Dr. Nevzat Gözaydın
Wolfram Eberhard


4 Haziran 2018 Pazartesi

Avrupa’da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 05 Haziran 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.
Avrupa’da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı
Irkçılık ne demek?
Yabancı düşmanlığı ne demek?
Göç kökenliler bu iki sorundan neden en fazla etkileniyor?
Avrupa’nın bu iki terimle birlikte anılmasının sebebi ne?
Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve Avusturya örneklerinde durum nedir?
Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler açısından gelişmelerin anlamı
Avrupa genelinde sağ ve aşırı sağ partilerin bir yükselişinden söz edilebilir mi?
Sağın yükselişi ile ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının yükselişi birebir paralel midir?
Avrupa Birliği’nde sağ ve ırkçı politikalar var mıdır?
ABD’de Trump’ın iktidarı bütün dünya için bir gerilim ortaya koyarken Avrupa’nın Amerikan politikalarına tepkisi ne olur?

Doç. Dr. Can ÜNVER
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

..........................................................................................
Nevzat Hoca Anlatıyor
Prof. Dr. Nevzat Gözaydın
Robert Withers

25 Mayıs 2018 Cuma

25. yıldönümünde Solingen

TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu - Biz Burada Kalıcıyız
Yayın günü ve saati: 29 Mayıs 2018  14.05 (Türkiye Saati)
Radyo yayın kaydına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

25. yıldönümünde Solingen
Almanya'nın Solingen kasabasında yabancı düşmanlığının, toplu cinayetlere de dönüşebileceğini gösteren yangının kurbanları olayın 25. yıldönümünde anılıyor.
Türkiye’den Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da anma törenine katılıyor.
Anne Mevlüde genç "Kimseden hesap sormuyorum,
affediyorum, hepimiz buralıyız, hepimiz kardeşiz" demişti.
Aslında iyi aile mahallesi sayılan Solingen in "Mitte" semtinde 2 katlı müstakil bir ev aniden alevlere boğulmuştu. Karadeniz'in bir köyünden 70'li yıllarda ailecek bıçak ve makas ve keskileriyle ünlü Solingen kasabasına çalışmaya gelen Genç ailesinin eviydi burası.
Giriş kapısının yanmasıyla birlikte alevler ahşap merdivenleri sarmış, aile fertlerinin büyük bölümü dumandan ve alevlerden kaçamamıştı. Beş günahsız insan Gülsün İnce, Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ve Gülistan Öztürk bu yangında korkunç bir şekilde can verdi.
Kurbanların dinmeyen acılarını yüreklerimizde hissediyor ve onları rahmetle anıyoruz
Bu vahşet dolu anların maalesef daha sonraları da tekrarlandığını görüyoruz. Olayın unutulmaması ve yabancı düşmanlığı, ırkçılık boyutlarındaki saldırılara karşı hem Alman kamuoyunun hem de Almanya yönetiminin duyarlılığını somut biçimde göstermesi çok önemli.  Bu nedenle yayınımızda Almanya’dan bir gazeteci ve olayı en yakından takip eden bir yazarın yanı sıra Türkiye’den uzmanlarla birlikte bu olayı bir kez daha ele alıyoruz.



Doç. Dr. Can ÜNVER
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

Ayhan ŞİMŞEK
Gazeteci – Almanya

Turhan Alaverdi
Solingen Dosyası adlı kitabın yazarlarından

Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Mercan
Başkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü