Fransa’da
cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türkiye kökenliler
Fransa’da iktidardaki Sosyalist Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Benoit Hamon oldu.
Eski Başbakan Manuel Valls’e karşı mücadele eden 49 yaşındaki politikacı
sandıktan ilk sırada çıktı. 1,1 milyon seçmenin katıldığı ön seçimlerin ikinci
turunda Hamon oyların neredeyse yüzde 59’unu elde etti. Hamon sonuçların
açıklanmasının ardından diğer solcu adaylara birlik çağrısında bulundu:
Manuel Valls:
“Bundan böyle Benoit Hamon politika ailemizin adayı. Herkesi etrafında toplamak onun önemli görevlerinden biri olacak.”
“Bundan böyle Benoit Hamon politika ailemizin adayı. Herkesi etrafında toplamak onun önemli görevlerinden biri olacak.”
23 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı
Seçimleri’ne gidecek Fransa’da Hamon hem sağcı François Fillon hem de aşırı
sağcı Marine Le Pen gibi zorlu rakiplere karşı mücadele edecek. Seçimlerin
ikinci turu 7 Mayıs’ta gerçekleşecek.
Seçimlere geçmeden önce Fransa
Anayasa Mahkemesi soykırımı inkar etmeyi suç sayan yasayı iptal etti. Fransa Anayasa
Mahkemesi, 1 Temmuz 2016’da Meclis’de, 22 Aralık 2016’da Senato’da kabul edilen
ve içinde “Tüm insanlık suçlarını ve soykırımları” reddedenlere ceza öngören
önergeyi de içeren “Eşitlik ve Yurttaşlık” yasasının ilgili maddesini
iptal etti.
Verilen iptal kararında, "Bu yasa, işlendiği zaman suç teşkil etmeyen
olaylar hakkında yorumda bulunmayı cezalandırmanın yolunu açıyor. Aynı zamanda
yasa tarihi tartışmalarla kararlaştırılması gereken olay ve ifadelerin
yasallığı konusunda belirsizliğe neden oluyor. " denildi.
Yasanın iptal edilmesinin arkasında yatan neden nedir?
……………………………
Türkiye ve Fransa’da yaşayan Türkiye kökenliler
açısından Cumhurbaşkanlığı seçimi ne ifade ediyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylarının Türkiye’ye bakışı nedir?
İslamofobinin seçimleri etkileme olasılığı nedir?
Adayların aşırı sağın oylarına yönelmesi söz konusu
olabilir mi?
Amerika’da Trump’ın seçilmesinden sonra Fransa
seçimlerinde de benzer bir sonuç beklenebilir mi?
Oben Ayyıldız |
Politikacı
Nevzat
Hoca Anlatıyor
Türkiye’den Avrupa ülkelerine gerçekleşen göçün dünü, bugünü ve göç kökenlilerin yaşadığı değişim süreci
Türkiye’den Avrupa ülkelerine gerçekleşen göçün dünü, bugünü ve göç kökenlilerin yaşadığı değişim süreci
Prof.
Dr. Nevzat Gözaydın
5. BölümGeliri arttırma çabaları, tasarruf etme şekilleri, ortak yaşama
Yayından:
Oben AYYILDIZ: Fransa seçimleri bu yıl çok orijinal olacak gibi görünüyor. Tahmin ettiğimiz tek kişi Marilyn Le Pen’di. Diğerlerine baktığımızda Türklere biraz daha politik bakıyorlar. Bu bizim için avantaj. Macron kendisi yeni bir parti kurdu. Bununla beraber Müslümanlara politik şekilde baktığı için halkları birleştirebiliyor. Burada yani Fransa’da yaşayan Türkler’in yeni nesli inşaat ve kebap dışında artık başka alanlarla da ilgilenmeye başladılar. Eski nesil nasıl para kazanıp Türkiye’ye dönerim diye düşünürken şimdiki nesil ne alanda çalışabilirim, Fransa ve Türkiye arasında nasıl iş yapabilirim diye düşünüyor. Ben politik yönden bunun faydası olacağını düşünüyorum. İslamofobi çok hassas bir konu. Buna önyargılı insanlar çok ve bu da bilmediklerinden kaynaklanıyor. Müslümanlar televizyonda nasıl gösteriliyorsa Fransızlar da öyle algılıyor. Bu durum seçimleri etkileyebilir mi, şöyle etkileyebilir. Göçmenlerin oy kullanma hakkı var ama çoğu kişi oy kullanmıyor. Oy kullanmazlarsa siyasetçilerde bu konuyu göz önüne getirmiyorlar. Fransa siyasetinde böyle bir konunun öne geleceğini sanmıyorum. Bu konu onlara oy kazandırmayacağından Müslümanlarında onlara güvenmediğinden kaynaklanıyor. Gelecek süreçlerde böyle bir aday çıkabilir ama bir milletvekili tüm dinlere saygı göstermesi lazım. Fransa’da biraz daha dinden uzak durulması konusu olduğu için farklı boyutlara gelebiliyor. Bu ilerlerse islamofobi de zamanla daha değişik şekilde gündeme gelebilir.
Can ÜNVER: Bütün Avrupa’da ana akım siyasetten bir yorgunluk var. Seçmenler onların çok güçlü olmadıkları görüşündeler ve denenmemişi deneme eğilimleri var. Bu tehlikeli bir durum ama ben ana akım siyasi partilerde de seçmenlerde de bir yorgunluk seziyorum. Bu da bazı şeyleri bilinmez hale getiriyor. Kamuoyu yoklamaları yapan şirketler yanılıyor. Amerika’da cumhurbaşkanlık seçiminin beklenmedik aday tarafından kazanılması gibi. Bu çok puslu havalara sürüklenmek gibi bir şey. Avrupa’da aşırı sağ popülist hareketler gelişiyor. Bu seçmenin üzerinde etki yaratır diye düşünüyorum.
Oben AYYILDIZ: Fransa seçimleri bu yıl çok orijinal olacak gibi görünüyor. Tahmin ettiğimiz tek kişi Marilyn Le Pen’di. Diğerlerine baktığımızda Türklere biraz daha politik bakıyorlar. Bu bizim için avantaj. Macron kendisi yeni bir parti kurdu. Bununla beraber Müslümanlara politik şekilde baktığı için halkları birleştirebiliyor. Burada yani Fransa’da yaşayan Türkler’in yeni nesli inşaat ve kebap dışında artık başka alanlarla da ilgilenmeye başladılar. Eski nesil nasıl para kazanıp Türkiye’ye dönerim diye düşünürken şimdiki nesil ne alanda çalışabilirim, Fransa ve Türkiye arasında nasıl iş yapabilirim diye düşünüyor. Ben politik yönden bunun faydası olacağını düşünüyorum. İslamofobi çok hassas bir konu. Buna önyargılı insanlar çok ve bu da bilmediklerinden kaynaklanıyor. Müslümanlar televizyonda nasıl gösteriliyorsa Fransızlar da öyle algılıyor. Bu durum seçimleri etkileyebilir mi, şöyle etkileyebilir. Göçmenlerin oy kullanma hakkı var ama çoğu kişi oy kullanmıyor. Oy kullanmazlarsa siyasetçilerde bu konuyu göz önüne getirmiyorlar. Fransa siyasetinde böyle bir konunun öne geleceğini sanmıyorum. Bu konu onlara oy kazandırmayacağından Müslümanlarında onlara güvenmediğinden kaynaklanıyor. Gelecek süreçlerde böyle bir aday çıkabilir ama bir milletvekili tüm dinlere saygı göstermesi lazım. Fransa’da biraz daha dinden uzak durulması konusu olduğu için farklı boyutlara gelebiliyor. Bu ilerlerse islamofobi de zamanla daha değişik şekilde gündeme gelebilir.
Can ÜNVER: Bütün Avrupa’da ana akım siyasetten bir yorgunluk var. Seçmenler onların çok güçlü olmadıkları görüşündeler ve denenmemişi deneme eğilimleri var. Bu tehlikeli bir durum ama ben ana akım siyasi partilerde de seçmenlerde de bir yorgunluk seziyorum. Bu da bazı şeyleri bilinmez hale getiriyor. Kamuoyu yoklamaları yapan şirketler yanılıyor. Amerika’da cumhurbaşkanlık seçiminin beklenmedik aday tarafından kazanılması gibi. Bu çok puslu havalara sürüklenmek gibi bir şey. Avrupa’da aşırı sağ popülist hareketler gelişiyor. Bu seçmenin üzerinde etki yaratır diye düşünüyorum.
Derleyen: Sinem DOĞUKUT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder