16 Mayıs 2017 Salı

Avrupa'daki Gençlerimizin Kariyer Gayreti ve Fırsatlar

Almanya Frankfurt Fulda'da doğup büyüyen 
Türk öğrenciler
 (Kaynak: Eskişehir 2 Eylül Gazetesi)

Avrupa'daki Gençlerimizin Kariyer Gayreti ve Fırsatlar


Avrupa ülkelerinde yerleşik Türk gençleri, kimi zaman zor kimi zaman da imkansız şartlarda önemli başarılara imza atmaktalar.
21. Yüzyılda Türkiye'nin önemli bir zenginliği olarak görülmesi gereken Avrupalı Türkler; günümüz Avrupa’sında eğitim-öğretim fırsatları yönünden çok çeşitli ve bir o kadar da karmaşık imkanlara sahipler.

Bu programda değişik sosyal ve ekonomik şartlara rağmen mutlaka akademik öğretim talebinde bulunan yeni nesil gençleri ve onların kariyeri için en az onlar kadar gayret gösteren aileleri ve Türk eğitim sisteminin Avrupa'da sunduğu hizmetleri tanıtacağız.

Dr. Atilla Doğan
Anadolu Üniversitesi Batı Avrupa Bürosu Koordinatörü

Doç. Dr. Can Ünver
Antalya AKEV Üniversitesi Öğretim Üyesi

Nevzat Hoca Anlatıyor – 10. Bölüm
Prof. Dr. Nevzat Gözaydın

Türkiye kökenlilerin eğitim alanındaki sorunları



Yayından:
Atilla DOĞAN
        "35 sene çocuklarımızı Türkiye'ye dönecek Türkiye okullarına uyum sağlaması için bulundukları Avrupa ülkelerinde geri dönüşe uygun bir eğitim politikası izledik. 30-35 sene sonra baktık ki biz burada kalıcıyız. İşte o zaman dedik ki bu insanlar bulundukları ülkeye uyum sağlasınlar,eğitim düzeyleri düzelsin ve bulundukları toplumda eşit yurttaşlar olsunlar diye harekete geçtik. Bu 1990'lı yılların ortasına tekabül eder.  1990'lı yılların ortasından bu güne kadar Anadolu Üniversitesi aslında 1986 yılında geldi. 1990'ların başında bazı nedenlerden dolayı buradakiler artık iyice kalacaklarını ifade etmeye başladıklarında,1991-1992-1993'te ,malumdur mayıs ayındayız istenmeyen olaylar yaşandı. Ondan sonra denildi ki artık Türkler dönmeyecek.1993'ten sonra Türkler burada  hem vatandaşlık bakımından hem eğitim bakımından hem de sosyal yaşantı bakımından yerleşir bir toplum oldu. Şimdi buradaki eğitim meseleleri konusunda baktığımızda,düne baktığımızda bugün çok iyi noktadayız. Ama bugün rekabet etmemiz gereken kesimler açısından baktığımızda kendimizi hiçbir zaman için yeterli görmüyoruz.
        Bütün bu çerçevede baktığımızda burada eşit,kabul edilir ve rekabetçi bir toplum oluşturmamız için eğitim-öğretim düzeyini yükseltmekten başlamamız lazım. Yani eğitim-öğretim düzeyimiz yüksek kalırsa geride kalan her şey eksik kalır."

Can ÜNVER
      "Türkiye'nin 1961'den bu yana politikaları düzenlerken  çok vizyoner olduğu söylenemez. Yapılan işler biraz statik,günlük ihtiyaçlara cevap verecek şekilde. Yani biz zaman boyutunu çok iyi kullanamadık. Fakat bir istisna Anadolu Üniversitesi'dir. İleri bir vizyonla bu günlere gelindi. Hem devamlılığı sağladı hem de gittikçe genişledi."


Derleyen: Ezra DEMİRHAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder