7 Ocak 2014 Salı

Biz burada kalıcıyız - 8 Ocak 2014

8 Ocak 2014 programı
Avusturya'da yaşayan Türkiye kökenliler için katılım, vatandaşlık, önemli sorunlar, geleceğe ilişkin kaygılar 
2014 yılı itibariyle Avusturya Türk toplumunun durumu.
Türkiye kökenlilerin Avusturya toplumu içindeki yeri
Türkiye kökenlilerin Avusturya’da yaşama katılım düzeyi 
2013’te yapılan seçimler sonunda siyasi katılımla ilgili durum 
Türk toplumunun kendi içindeki örgütlenme düzeyi 
Avusturya Türk toplumunun üyeleri ne kadar Avusturya yurttaşı?
Göç kökenliler açısından bir ülkenin yerleşik yurttaşları olmak nasıl politikalar gütmeyi gerektiriyor?
Avusturya’nın entegrasyon politikası, yaklaşımı
Göç Anlaşmasının imzalanmasının 50. Yılı dolayısıyla planlanan etkinlikler
Ankara‘da yürütülmekte olan “En başından itibaren entegrasyon“ adlı proje,
Avusturya`da ki Türk kökenli toplumun çalışma ve eğitim durumu…, Çeşitli istatistiki bilgiler
2014’ün Avusturya açısından anlamı
Avusturya en çok hangi ülkelerden göç aldı?
Türkiye’den Avusturya’ya gidenlerin Avusturya’ya götürdükleri kültürel değerler Göç kökenlilerin bulundukları ülkede hayata tam katılımının olmazsa olmaz koşulları ve Avrupa genelinde katılımla ilgili durum 

Sedat Poyraz / Avusturya
Eğitimci

Nalan Gündüz
Avusturya Entegrasyon Müşaviri

Doç. Dr. Murat Erdoğan 
Hacettepe Üniversitesi
Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü


Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı 

Program Danışmanı  

  Süre: 50'08"
Avusturya'nın Ankara Büyükelçisinden örnek davranış:
Yozgat'ı ziyaretinde Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi Klaus Wölfer, 
"Avusturya'da da çok fazla Yozgatlı var. 
Bu bağlamda Avusturya'nın da Yozgatlıları tanıması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

haberin devamı için tıklayın






Yayından:

Sedat Poyraz
Avusturya ‘da ki Türk toplumunun temel sorunlarından biri eğitimdir. Yapılan istatiksel araştırmaya göre, 25 yıl önce Foralberg eyaletin de lise ve dengi okullara giden öğrenci sayısı sadece17 idi. Bugün ise bu sayıda hızlı bir artış söz konusudur. Foralberg’de yaşayan Türk işçiler siyasi anlamda bir örgütlenme göstermişlerdir. Fakat buna rağmen Türklerin yeteri kadar başarılı oldukları söylenemez. Bunun temel nedeni de eğitimdir. Çünkü eğitime olan ilgi çok azdır.  Yine de mesleki eğitimlerde az da olsa bir artış görülmektedir. Avusturya’da Türkçe dersi seçmeli bir ders olarak okutulmaktadır. Türkçe dersinin öğleden sonra yapılması çocukların anadile olan ilgisini azaltmaktadır. Avrupa ülkelerinin geneline bakıldığında eğitim için en güzel şartlar Avusturya’dadır. Türkiye’den Avusturya’ya giden öğretmelerin adapte sorunu yaşadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle öğretmenler mahalli atamalarla görevlerine başladılar. Avusturya’da bulanan Türkçe öğretmeni sayısı 125-130 civarındadır. Avusturya’da Türkçe dersinin yeteri kadar yaygın olmamasının önünde bazı engel vardır. İlk olarak ders planlarına uygunluk sağlayamama, daha sonra yeteri kadar öğrencinin ders için talepte bulunmaması, velinin razı olmaması ve son olarak çocukların sosyal faaliyetlerinin olduğu saatlerle çakışması. Yapılan araştırmaya göre Türkçeleri çok iyi olan çocukların Almancaları da çok iyi. Evde konuşulan Almanca ile okullarda görülen Almanca eğitimi farklıdır. Çocukların dil gelişiminde ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Avusturya’da yaşayan Türkler sivil toplum kuruluşu olarak seslerini duyurmaktadırlar. Türkler %70 Avusturya vatandaşı olmuş durumdadırlar. Ne kadar çifte vatandaş olsalar da Türklerin gönlü Türkiye’de.”

Can Ünver
“Diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Avusturya’da bulunan Türk işçiler maça 1-0 mağlup başlamışlardı. Bu işçilerin geneli kırsal kökenlidir. İşçilere verilen ücretlerin düşük olması nedeniyle bu işçiler Almanya’ya gitmek istemişlerdir. En sorunlu kuşak ikinci kuşaktır. Viyana’da ilköğretime giden çocuk sayısında bir artış vardır. Türklerin arasında doğurganlık oldukça yüksektir. Bu nedenle Türkler nüfus artışına katkıda bulunmaktadırlar. Türk toplumunun tavır değişikliği göstermesinin nedenlerinden biri Avusturya’nın politikasıdır. Son yıllarda Avusturya diğer ülkelere göre daha ırkçıdır. Türkler arasında fazla örgütlenme yoktur. Hırvatlarda dernekleşme %19,7 iken Türkler de sadece %9dur. Seçmen konumunda olan Türklerin 2013 seçimlerinde sandık başına gitmeleri sürekli hatırlatıldı.”

Nalan Gündüz
“60’lı 70’li yıllarda Türkiye’den göç başlamıştır. Son üç dört senedir Avusturya’da ciddi bir entegrasyon politikası vardır. İç İşleri Bakanlığı’nda ayrı ilk kez entegrasyon bölümü kurulmuştur. Şuan ki Dış İşleri Bakanımız Sebastian Kurtz 2011 yılında işte bu entegrasyon alanını ele almıştır. Bu yüzden kurulan bu bölüm Dış İşleri Bakanlığına geçmektedir. Bu yüzden Sebastian Kurtz sadece Dış İşleri Bakanı değil, aynı zaman da entegrasyon Bakanıdır. Entegrasyonun anahtarı kesinlikle dildir. Hala göç devam etmektedir. 2012 yılında 4 bin kişi Türkiye’den Avusturya’ya göç etmiştir. Bu göçler özellikle Konya ve Yozgat illerinden oluşmaktadır. Türkiye’den Avusturya’ya göç etmek isteyen kişiler kararlarını verdikleri andan itibaren Avusturya hakkında bilgi toplamaya başlasınlar. Bu bilgiler sayesinde orada yaşamları daha kolay hale gelir. Türkiye kökenli insanlar için orada çok güzel çalışma alanları vardır. Özellikle dil konusunda. Dil eğitimi Avusturya’da 4 yaşında başlar ve 1 yıl zorunludur.  Talebimiz 2 yıla çıkarılmasıdır. Almanca ’ya hâkim olmayan çocuklar ve Avusturya kökenli çocuklar için yapılan projelerde 3 sene içinde yaklaşık 15 milyon civarında para harcanmıştır.”

Murat Erdoğan


            “Genelde entegrasyon işleri İç İşleri Bakanlığına bağlıdır. Almanya’da ve birçok ülkede bu böyledir. Fakat Avusturya’da ilk kez entegrasyon birimi Dış İşleri Bakanlığına bağlı olması söz konusudur. Entegrasyon tartışmaları Avrupa’da yaşayan Türkler üzerinden yapılan tartışmalardır. Türkler, o toplumun bir parçası olarak hayatlarına devam etsinler. Avusturya toplumunda yaşayan Türkler toplumun her alanında siyasette, ekonomide ve kültürel alanda kendi varlıklarını hissetmişlerdir. Çifte vatandaşlık konusu Avusturya’da çok katı uygulanan bir sistemdir. Çifte vatandaşlık bazı ülkelerde verilmekte, bazı ülkelerde verilmemektedir. Bu nedenle başından bir haksızlık söz konusudur. Avusturya’ya 2013 yılında yaklaşık 140 bin göçmen giriş yapmıştır. Fakat aynı Avusturya’dan 100 bin kişide çıkış yapmıştır. Bu yüzden Avusturya dışarıdan nüfus almak zorunda kalacaktır. Avusturya’da olduğu gibi diğer Avrupa ülkelerinin de dışarıdan gelecek olan göçe hazırlık olmaları gerekmektedir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder