10 Ocak 2017 Salı

Türkiye-Rusya İlişkilerinde son dönem

03.01.2017 tarihinde Türkiye saati ile 14.05'te TRT Türkiye'nin Sesi radyosunda gerçekleştirilen canlı yayının içeriğidir.
Gerçekleşen program kaydına bu sayfanın alt kısmındaki "yayını dinleyin" bağlantısından ulaşabilirsiniz.
Türkiye-Rusya İlişkilerinde son dönem
Rusya ile ilişkilerin geçmişi
İlişkilerin günümüzde geldiği nokta
İlişkileri etkileyen dinamikler
Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini Avrupa Birliği ile olan ilişkileri ile karşılaştırmak ne kadar doğru?
Amerika Birleşik Devletleri ile olan güven bunalımı bu ilişkileri etkiliyor mu?
NATO’nun önemli bir üyesi olarak Türkiye’nin Rusya ile geliştirdiği ilişkiler nasıl yorumlanmalı?
Rusya ile ideal ilişki ne olmalı?

Can Ünver, Yelda Demirağ, İpek Erdem
Prof. Dr. Yelda DEMİRAĞ
Başkent B
aşkent Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı

Doç. Dr. Can ÜNVER
Göç Uzmanı

Nevzat Hoca Anlatıyor
Türkiye’den Avrupa ülkelerine gerçekleşen göçün dünü, bugünü ve göç kökenlilerin yaşadığı değişim süreci
Prof. Dr. Nevzat Gözaydın



2. Bölüm
Dış göçün yurtdışındaki yankıları,
Avrupa ülkelerinde durum ve halkın tutumu
Sanayi şehirleriyle tanışmada sorunlar
İkamet sorunları
İşbaşı ve fazla mesai sorunları
Dinle: Nevzat Hoca Anlatıyor – 2. Bölüm


Yayından:
Yelda DEMİRAĞ: Türkiye-Rusya arası geçmişine bakacak olursak savaşlarla, rekabetle anılan bir süreç görüyoruz. Rekabet dışında Türkiye ve Osmanlı Devleti arasında Fransa’ya karşı ittifak yapılmıştı, Hünkar İskelesi Ant. imzalanmıştı veya Milli Mücadele sırasında Batı’ya karşı birlik olunmuştu. 90’lardan sonra 97’ye kadar ikili ilişkilerde rekabet söz konusuydu. Özellikle 2001’lerde ilişkiler çok boyutlu bir şekilde ekonomik, siyasi, stratejik alanda geliştiğini hep birlikte gözlemledik. Bunun dışında darbe olduğunda ilk destek mesajlarını veren Rusya olmuştu. Bir de 15 Temmuz’dan sonra Batı’dan beklenen desteğin gelmemesi Rusya ile aramızı daha iyiye götürecektir. Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkilerini Türkiye'nin Avrupa Birliğiyle ilişkileriyle karşılaştırmak çok da doğru olmaz. AB'nin günümüzde eski yetisini yitirdiğini görüyoruz. Bu ortamda Rusya daha ön plana çıkıyor. İki ülke de aslında AB'nin ötekisi olarak görünüyor. Ortak coğrafyada ortak bir kaderi paylaşmak Rusya ve Türkiye'nin yakınlaşacağı bir ilişkiye dönüşüyor ve söylemden eyleme geçirmek gereklidir.

Can ÜNVER:
16.yy’ dan itibaren sürekli bir rekabet yaşandığını biliyoruz. Fakat ilk defa 90’dan sonra psikolojik bariyerlerin yıkılıp yakın ilişkiler olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’ye Sovyet coğrafyasından gelen sayı arttı ve Almanya’dan sonra Rus turistler ekonomimizi canlandırdı. Gergin konular bitiyor gibi ve önümüzdeki yıllardan itibaren tekrar turist çoğunluğu olacağını düşünüyorum. Sadece bizim ülkemiz açısından değil Moskova’da 45 bin çalışan Türk işçi vardı. Bir çok yatırımlar, çalışmalar yapılmıştır. Siyaset dışında ekonomik açısından da iç içeyiz aslında. Ankara’da bir suikaste
 kurban giden büyük elçinin kaybı korkulan krizlere neden olmadı. Başka bir zamanda olsaydı bir krize neden olabilirdi. İki ülkenin yaklaşımı biraz daha barışa yönelik olduğunu düşünüyorum. Bu cinayette Türkiye çok ilgi gösterdi ve Rusya da bunu fark etti diyebiliriz. Trajedik bir olay aslında bir nebze yakınlığı sağlamaya yaradı.

Derleyen: Sinem DOĞUKUT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder