26 Mart 2014 Çarşamba

Biz burada kalıcıyız - 26 Mart 2014

Programı canlı dinlemek için CANLI linkine tıklayın; radyodan dinleyemediyseniz sayfaya daha sonra eklenecek yayını dinleyin linkini tıklayın

Hollanda’da 19 Mart’ta yapılan yerel seçimler
Demokratik katılım
Türk toplumu açısından yerel yönetimlerin önemi

Yusuf Özkan/Hollanda
Gazeteci

Aydın Akkaya/Hollanda
Bergen Belediye Meclisi üyesi seçildi

Ali Yenice/Hollanda
Tilburg yeşil sol belediye meclisi üyesi

Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program Danışmanı

Doç. Dr. Murat Erdoğan
Hacettepe Üniversitesi
Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdür


Yayından:
26 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ''Biz Burada Kalıcıyız'' programında her hafta olduğu gibi yine önemli konulara değinildi. Konuk olarak Göç Araştırmacısı ve Program Danışmanımız Dr. Can ÜNVER, Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdür'ü Doç Dr.Murat ERDOĞAN, Gazeteci Yusuf ÖZKAN, Bergen Belediye Meclisi üyesi seçilen Aydın AKKAYA ve Tilburg Yeşil Sol Belediye Meclisi Üyesi Ali YENİCE katıldı.Bu hafta programımızda Hollanda'da 19 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerin ardından demokratik katılım ve Türk toplumu açısından yerel yönetimlerin önemi konuşuldu. Telefon bağlantısıyla yayınımıza katılan Yusuf Özkan, seçim  sürecinin kısa bir özetini ve değerlendirmesini yaparak Hollanda'daki halkın koalisyon hükümetinin uyguladığı programı onaylamadığını sözlerinin arasına ekledi. Aydın AKKAYA ise İşçi Partisinin kaybettiği oyları değerlendirirken  Türklerin ''Oylarınız için siz varsınız.'' düşüncesini görmeye başladığını ve bu sebepten ötürü İşçi Partisini terk etmeye başladıklarını belirtti. Ali YENİCE ise; aday olduğu Yeşil Sol Partisini değerlendirerek Yeşil Sol Partisinde Türk adayların sayıca gittikçe artmasından dolayı yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Seçime dair sorularıyla yayınımıza katkıda bulunan Doç.Dr. Murat ERDOĞAN ve Dr. Can ÜNVER, bu yaşanan sürecin sadece yerel süreç olarak görülmemesini ve tüm bunların bir süreç içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Yusuf ÖZKAN (Gazeteci)
'' Hollanda'da halk koalisyon hükümetinin uyguladığı programı onaylamadığını sandıkta göstermiş oldu. Seçimin kaybedeni iktidar partisi İşçi partisi ve Liberal Sağ Parti oldu. İşçi Partisi tarihi bir yenilgi aldı.  İşçi Partisi 1946 yılından beri Amsterdamı hiç kaybetmemişti Sosyal  Demokratlar  bu seçimde Amsterdam'ı Liberal Demokrat 66 Partisine kaptırdı. İktidar partisi yirmi büyük kentten on iki tanesini kaybetti. Özellikle Rotterdam çok ilginçtir çünkü orada da yine bir Türk kökenli aday Hamit Karakuşla seçime girmişti İşçi Partisi fakat seçimden ağır bir yenilgiyle çıktı. Rotterdam ve Amsterdamın elden gitmesi İşçi Partisi için büyük bir kayıp oldu. Liberallerden söz etmiştik Demokrat 66 partisi en büyük sürprizi yaparak seçimlerden galip çıktı kazananı oldu ve oylarını önemli derecede arttırdı.  Demokrat 66 partisini ikinci sırada Sosyalistler izledi. Sol partilerden işçi partisinin yanı sıra Yeşil Solda oy kaybına uğradı.Türkler açısından da önemli bir sonuç oldu. Bu zamana kadar Hollanda'daki Türkiye kökenli seçmenlerin öncelikli tercihi İşçi Partisiydi. Bu seçimde Türklerin İşci Partisini terk ettiği net bir biçimde görülüyor.İşçi Partisi zaman zaman iki yüzlü politika uygulamakla eleştirildi. Türklerin sayıca fazla olduğu Rotterdam'da seçim öncesi  İşçi Partisi bir çalışma raporu hazırladı.  Bu,Türk kökenli vatandaşlar için ağır ifadeler içeren bir rapordu. Partideki Türk kökenli adayların politikacıların sosyal demokrasi ilkelerinden bir haber olduğu, hepsinin bir örgüt cemaat veya camiye bağlı olduğunu ve kendisine sadece bir iş kapısı yaratmak için politika yaptığını bu nedenle artık partide  aday olacak kişilerin en fazla iki dönem seçilebilmesini,sınırlama getirilmesini içeren bir rapor çıktı.''

Aydın AKKAYA ( Bergen Belediye Meclisi üyesi seçildi )

''Türkler işçi partisine oy vermekten kaçınmaya başladılar. İşçi partisi seçilmeyecek yerlere Türk adayları koyuyordu.Türkler için şu mesaj ortaya çıkıyordu: ''Oylarınız için siz varsınız.'' Artık bunu Türkler görmeye başladı ve bu sebepten ötürüdür ki İşçiPartisini terk etmeye başladılar. İşci Partisi şu anda panik halindedir. Türkler yeterince oy kullanma haklarını kullanmadılar.
Hollanda'daki Türkler organize olmayı başarmış durumdalar. Türk  göçmenler, Hollanda'da gerek eğitim konusunda olsun gerek iş konusunda olsun kendini çok geliştirdi bu da zaman zaman Hollanda toplumunu rahatsız etmektedir.Seçim öncesi yaşanan bir takım olumsuz konuşmalarıda ben buna bağlamaktayım.''

Ali YENİCE ( Tilburg Yeşil Sol Belediye Meclisi Üyesi )

'' Yeşil Sol Partisi adayı olaraktan seçimin iyi geçtiğini düşünüyorum. Geçtiğimiz dönem bulunmuş olduğum pozisyondan hiç fire vermeden Yeşil Sol Partisinde aynı şekilde devam etmekteyim.  Bunun dışında beni sevindiren durumlardan biri de Yeşil Sol Partisinde Türklerin gittikçe çoğalmasıdır. Seçimde kullanılan oyların çoğunluğuna baktığımızda Türklerin katılımının düşük olduğunu görüyoruz.Sivil toplum kuruluşlarının,derneklerin bu konuda görevlerini ellerine alması gerekiyor. Hollanda'daki toplumun nüfusuna ve Türk  göçmenlerin sayısına baktığımızda Hollanda'ya kıyasla  Türk göçmenlerin oyu hayli yüksek. Bunda da Türk adayların seçime girmesi büyük bir etken gibi gözüküyor. İnsanların politikaya olumsuz olarak bakması aslında şaşırtıcı değil. Her zaman için insan faktörü önemli olmalıdır,maddiyat değil. Ekonomik kriz tarzı veya ekonomiyle ilgili durumlar yaşandığında sadece Hollandalılar değil, Avrupa genelinde göçmenlere karşı bakış açısı değişiyor çünkü o zaman göçmenleri kendilerine rakip olarak görüyorlar. Hollanda'daki Türk göçmenlere söylemiş olduğum bir söz vardır.
Benim Türk olmam veya Müslüman olmam çıkış noktam olmasın, aday olduğum partinin politikaları olsun.Biz bunu ne zaman seçmene tamamen aktarabilirsek bu anlamda Hollanda'daki yaşama daha rahat uyum sağlayabiliriz. Üstün Dökmen'in  bir programda söylemiş olduğu bir söz var ''Bağlı olmak mı bağımlı olmak mı?''  Hollanda'daki Türkler olarak Türk kültürüne bağlı olabiliriz ama bağımlı kalmamamız gerekir.''

Dr. Can ÜNVER ( Göç Araştırmacısı-Program Danışmanı)

'' Bu yaşanan süreci sadece yerel seçim süreci olarak görmemek lazım.
Bunları bir süreç içerisinde değerlendirmek gerekir.Yereldeki belediye başkanının neler kazandırıp neler kazandırmayacağını düşünmekten ziyade genel olarak değerlendirme yapılmaktadır.Hollanda'da %53 çok düşük bir katılım oranıdır. Bu sonucu Türklerin İşçi Partisinden uzaklaşmış olmasıyla değerlendirmemek lazım. Türklerde ki farklılık şudur; biraz daha çıkar üzerine kurulmuş bir oy davranışı vardır. Son derece tutucu olan insanlar Türkiye'de olsa  genellikle bir Sol partisine oy vermezler. Hollanda'da Sosyal Demokrat Partiye oy veriyorlar çünkü beklentileri o doğrultuda ilerliyor. Bu  yüzden Türklerin genel seçmenden farkı bu olabilir.''

Derleyen: Ekin Hazal Doğruyusever

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder