4 Nisan 2014 Cuma

Biz burada kalıcıyız - 2 Nisan 2014

Hollanda Türk toplumu açısından yerel yönetimlerin önemi
Demokratik katılım
Göçmenlikten yurttaşlığa geçişte önemli bir unsur olarak eğitim
Tam ve etkili yurttaşlar yetiştirmek için Hollanda ve Avrupa’da yaşayan göçmen kökenlilerin nasıl bir eğitim stratejisi olmalı?

Dr. Veyis GÜNGÖR
Hollanda Türkevi Başkanı

Deniz Çatıkkaş
Rotterdam Feyenord Meclis Üyesi
Gençlik Dairesi Uzmanı

Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program Danışmanı

Doç. Dr. Murat Erdoğan
Hacettepe Üniversitesi
Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdür


Yayından:


2 Nisan 2014 tarihinde gerçekleştirmiş olduğumuz ''Biz Burada Kalıcıyız programında her zaman olduğu gibi birbirinden güncel ve önemli konulara değinildi. Konu olarak Hollanda Türk toplumu açısından yerel seçimlerin önemi ve göçmenlikten yurttaşlığa geçişte önemli bir unsur olarak eğitim ele alındı. Tam ve etkili yurttaşlar yetiştirmek için Hollanda ve Avrupa’da yaşayan göçmen kökenlilerin nasıl bir eğitim stratejisi olmalı? gibi soruların cevap bulduğu programımızın bu hafta ki konukları, Hollanda Türkevi Başkanı Dr. Veyis GÜNGÖR, Rotterdam Feyenord Meclis Üyesi- Gençlik Dairesi Uzmanı Deniz ÇATIKKAŞ ve Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdür'ü Doç.Dr Murat ERDOĞAN idi.

 Dr. Veyis GÜNGÖR ( Hollanda Türkevi Başkanı )
'' 19 Mart yerel seçimleriyle Hollanda siyasi yapısı yeniden şekillenme sürecine girdi .Burada karşımıza çıkan en önemli vurgu, vatandaşın daha çok yerel partilere yönelmiş olduğudur. Yenilgi genel olarak işci partisinde görüldü. Örneğin İşçi Partisinin 68 yıllık kalesi olan Amsterdamı bu sefer kaybetti. Artık Hollanda halkı daha çok yerel partilere yöneldi.Türkler Hollanda'da 28 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahip. Türklerin geçmişte İşçi Partisine meyilli olmasından dolayı birçok kişi İşçi Partisinden adaylığını koymuştu. İşçi Partisinin hezimete uğramasıyla Türklerin seçilme-Meclis üyeliğide düşmüş oldu. Gelecek 4 yıl içerisinde Hollanda çapında toplam 135 kişiyi aşan bir meclis üyesiyle Türkler tarafından temsil edilecektir. Yerel seçimlerde seçmenin davranışı birazda mevcut partilerin içindeki ideolojik tartışmalarından kaynaklanıyor. Yani Sosyal Demokratlar ve diğer Hristiyan Demokratlar ülkedeki ırkçı partinin rüzgarıyla kendilerini daha çok merkeze almaya başladılar ve bu ciddi bir bir biçimde seçmeni ürküttü ve tartışmaları beraberinde getirdi. Hollanda-Avrupa demokrasinin farklı sorunları vardır bunlardan bir tanesi on yılı aşkın süredir devam eden vatandaşın siyasete veya siyasetçiye duyduğu güven duygusunda bir kırılma var. Bu güven bunalımı hala giderilemedi. Siyasetci bu güveni  yeniden kazanamıyor. Güven bunalımı Avrupa demokrasisinin en önemli sorunlarından biridir. Hollanda'da Türklerin oy kullanma oranı katılımının %60 kadar olduğu düşünülüyor. Sivil toplum kuruluşlarının aday gösterme eğilimi olmadı. Aday bireysel olarak seçimlere katıldı. Demokrat partiden  Türk kökenli iki aday bulunmaktadır. Türklerin İşçi partisine dahil olup olmayacağı konusunda ciddi tereddütlerim var.''

Dr.Can ÜNVER ( Göç Araştırmacısı- Program Danışmanı )
'' Hollanda'da iktidar parti yeni gelmesine rağmen kemer sıkma politikası uyguladığı için halkın beğenisinden uzak icraatlar yapmaya başladı.Bunlarında mutlaka etkisi olduğunu düşünüyorum fakat yerelliğe dönüşün demokratik bir tavır olduğunuda düşünmek gerekir.''

Doç.Dr. Murat ERDOĞAN ( Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdür'ü )

'' Bence Almanya'da ve Avrupanın başka  ülkelerinde de bu siyasi oluşumlarda ciddi bir dönüşüm var. Ben bunu yazılarımda ''butik particilik'' olarak adlandırıyorum. Butik particilik daha mikro alanlara vurgu yapar.
Ülkeler belirli bir refah seviyesini aştıktan sonra ve sosyal medyanın işin içerisine girmesiyle birlikte gençler arasında alternatif örgütlenmeler kolaylaştı. Yani eskiden bir siyasi parti kurmak o kadar kolay değildi.
Avrupanın siyasetinde özellikle sosyal medyanın getirdiği imkanlarla bu tip mikro partiler daha çok artacak ve ana akım partiler eriyecek gibi gözüküyor.''

Deniz ÇATIKKAŞ ( Rotterdam Feyenord Meclis Üyesi- Gençlik Dairesi Uzmanı )


'' Hollanda'daki yerel seçimlerde katılım ne yazık ki çok fazla olmadı. Meclis üyeliğini yaptığım ilçenin %70'i genelde yabancı kökenli. Yabancılar arasında ki katılım az olduğundan bu durum sandığa yansıdı. Rotterdam'da da katılımın fazla olduğu söylenemez.  Hollanda toplumundaki Türkler Hollanda belediye seçiminden çok Türkiye yerel seçimleriyle ilgilendi. Hollanda hükümeti tarafından yerel yönetimlere ba yetkiler verildi. Sizi direk olarak yönetecek insanları seçme hakkına sahipsiniz. Vatandaşın önce bilinçli olması ve parti programlarına bakması gerekiyor. Onay vereceğiniz kişiyi ve partiyi iyi belirlemek gerekiyor. Eğitim konusuna gelince; kendi kaldığım bölgede en büyük sıkıntımız eğitim sorunudur.  Bulunduğum yer Hollanda'nın en genç nüfusuna sahip olduğu halde okulu bırakma oranı en yüksek olan yer. Rotterdam'da 27 yaşına kadar ya okula gidip diploma alacaksınız ya da çalışacaksınız. Gençlerin okula gitmesi gerekiyor. Gençlerin okula gitmeme sebeplerini araştırdık, karşımıza üç sonuç çıktı.Bunlardan ilki; aile içi yaşanan problemler ( aile içi iletişim sorunu,maddi sorunlarvs.) ikincisi gencin kapasitesi yeterli olmuyor son sebep ise başka sebeplerden dolayı okulu bırakması. Eğitime önem veren partileri desteklemek gerekiyor. Hollanda'da şuanda bir işsizlik sorunu yaşanmakta önümüzdeki beş- on yıl içerisinde hem sağlık sektöründe hemde teknik sektöründe elemana ihtiyaç olacaktır.''

Derleyen: Ekin Hazal Doğruyusever

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder