Programı canlı dinlemek için CANLI linkine tıklayın; radyodan dinleyemediyseniz sayfaya daha sonra eklenecek yayını dinleyin linkini tıklayın
Almanya'da Koalisyon’un ilk ayları
''Çifte vatandaşlık konusuna SDP koalisyon anlaşmasında yer vermişti ama verilen vaatler yerine gelmedi. Çifte vatandaşlık ele alınmayacak. Sadece gençler için geçerli olan opsiyon hakkı sadece küçük bir kesimi kapsayacak. Hükümetin açıklamasına göre; Nisan ayının sonuna doğru veya Mart ayında bu konu tekrar ele alınacak. Almanya’nın belirli eyaletleri hükümetin aldığı karara karşı tepki gösterdi ve bunlar kendi eyaletlerinde bu doğrultuda değil de tamamen opsiyon hakkından bütün gençlerin faydalanmasını istedikleri bir açıklama getiriyorlar.
Opsiyon modeli devam ediyor ancak kaldırılması düşünülüyor. Hükümetin kararına göre opsiyon modelinden Almanya’da doğmuş ve büyümüş- okulu Almanya'da bitirmiş gençler faydalanabilecek. Şöyle diyelim; bütün yıllarını Almanya'da geçirip diplomasını başka bir ülkede veya Türkiye'de alıyorsa bu kişide bundan faydalanamayacak. Yani açık olan yerleri çok... Onun için opsiyon hakkını herkese vermiyorlar.
Son seçimleri göz önüne alırsak aslında gelişme var. Türk göçmenlerden bir katılım söz konusu artı bu katılımda kendini pozitif olarak gösterdi. On bir milletvekili olduk,başlangıç için güzel bir sayı. İnsanların göçmen olmalarından kaynaklı sorunları var. Onlara bazı alternatiflerin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece biz kendimiz Türkiyeli olduğumuz için değil diğer ülkede ki göçmenler için de bir şeyler yapabiliriz. Almanya'ya işçi olarak geldim bugün Alman Meclisinde Milletvekili olarak duruyorsam bu sevinilecek bir gelişmedir. Göçmen kökenlilere de eşit fırsatlar tanınırsa yapamayacağımız şey yok. Şans verilmesi lazım, bunlar bizi toplumla kaynaştırabilir. Şahsen gençlere biraz kapı aralamak gerektiğini düşünüyorum fakat ne yazık ki şans verilmiyor. Almanya'da karışık aileler var ve Almanya toplumuna bir renk katıyorlar. Bizde bir göçmen kökenlilik var ama bu topluma katkıda bulunmak istediğimizin bilincindeler. Almanya'da ırkçılığa karşı yeterli önlemler alınmıyor. Herhangi bir ırkçılık olayı olmuşsa bunun ırkçılıkla bir alakası yok diyorlar. Seçimlerde aday olduğum sürede Almanya’nın sağ partisinden evime bir mektup gönderilmişti ve Almanya’nın kültürüne zehir veren biri olduğumu ve benim gitmemi isteyen bir mektup göndermişlerdi. Diyeceğim o ki, bu tarz olaylarda ırkçılığı ve bunu gerçekleştirdiklerini kabul etmiyorlar. Bu tip şeylerin artık yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Almanya’nın bu konuda sık sık uyarılması demek ki yapması gerekenleri bu konuda yapmadığına işaretidir. Son yaşadığım bir şeyi anlatayım Alman bir arkadaşım adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu. Bu benim gerçekten çok hoşuma gitti. Düşünüş şekli dah. Eskiden hemen Azize adı Alman adı değil nereden geliyorsunuz sorusu yöneltiliyordu şimdi o azalmaya başladı.''
Dr.Can ÜNVER ( Göç araştırmacısı,Program Danışmanı)
Almanya’da 22
Eylül’de gerçekleşen seçim sonuçları Almanya Başbakanı Angela Merkel partisine
büyük bir seçim zaferi kazandırırken koalisyon ortağını kaybetti. Merkel'in
şimdi yeni bir ortağı var.
Türk toplumu
açısından koalisyonun anlamı
Federal
Meclis’e giren 11 Türkiye kökenli milletvekili ne anlam taşıyor?
Yeni Almanya
Türk toplumunun seçimlerdeki davranışı
Çifte
vatandaşlık konusunda gelinen nokta kimi tatmin ediyor?
Azize
Tank
Sol Parti Federal Milletvekili
Mete Atay
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı
Dr.
Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program
Danışmanı
Egemen Cantürk
Gazeteci
Ayrıca:
Süre: 50'27"
26 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ''Biz
Burada Kalıcıyız'' programında Almanya'ya dair sorunlar ve seçimler sonrası
oluşturulan koalisyona değindik.Türk toplumu açısından koalisyonun anlamı,
Federal Meclis’e giren on bir Türkiye kökenli milletvekili ne anlam
taşıyor?Yeni Almanya Türk toplumunun seçimlerdeki davranışı, Çifte vatandaşlık
konusunda gelinen nokta kimi tatmin ediyor? gibi soruların yanıt bulduğu
programın bu haftaki konukları Göç araştırmacısı ve program danışmanı Dr. Can
ÜNVER, Sol Parti Federal Milletvekili Azize TANK, Almanya Türk Öğretmenler
Federasyonu Onursal Başkanı Mete ATAY ve Gazeteci Egemen CANTÜRK'tü.
Programımıza telefon bağlantısıyla katılan Azize
TANK, Almanya’nın durumu ve kendi hayatı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Özellikle çifte vatandaşlık konusuna değinen Tank, Almanya Sosyal Demokrat
Partisinin (SDP), çifte vatandaşlık konusunda vermiş olduğu vaatlerin yerine
getirilmediğini, sadece gençler için
geçerli olan opsiyon hakkının küçük bir kesimi kapsayacağını dile
getirdi. Opsiyon modelinin devam ettiğini ancak kaldırılacağını söyleyen
Tank, hükümetin kararına göre opsiyon modelinden Almanya'da doğmuş ve
büyümüş,okulunu burada bitirmiş gençlerin faydalanabileceğini belirtti.Türk
toplumu açısından koalisyonun ne gibi bir anlam teşkil ettiği sorusunu
yanıtlayan Tank, genelde insanlarımızın bu konuda hayal kırıklığına
uğradığını,özellikle Sosyal Demokrat olanlarda beklentinin bu olduğunu dile
getirdi. Almanya’da ki Türk toplumunun katkıları konusunda önemli yerlere
değinen Azize Tank, bu soruyu kendinden yola çıkarak cevapladı. Almanya'ya işçi
olarak geldiğini ve şu anda Alman Meclisinde Milletvekili olarak durduğunu
vurgulayarak '' Sadece Meclis üyesi olarak değil,
Bakanlıklar, Müsteşarlıklar o tip yerlerde de görev almamız gerekir.''
sözleriyle tamamladı. Şans fırsatlığının verilmesi ve gençlere
biraz daha fırsat verilmesinin gerekliliğini söyleyerek hak eden gençlerimizin
olduğunu ve sırf göçmen kökenli oldukları için onlara fırsat tanınmadığını
önemle vurguladı.
Azize Tank'tan sonra konuşan Dr. Can Ünver ise; Almanya'da göçmenler adına bir takım engellerin çıkarılmasının hoş olmadığını, Almanya'nın demokrasisinde bir takım eksikliklerin olduğunu ve bu eksiklikleri öncelikle göçmenlere eşit fırsat vererek tamamlayabileceğini dile getirdi. Bunun gibi her şeyden evvel bir takım şeylerin Almanya'ya yarayacağını belirtti. Canlı telefon bağlantısıyla programımıza bağlanan Gazeteci Egemen Cantürk ise çifte vatandaşlık ve opsiyon modellerine değindi. 22 Eylül sonrasında kurulan büyük koalisyonda çifte vatandaşlık konusunda çetin mücadelelere sahne olduğunu söyleyen Cantürk, çifte vatandaşlıkta gelinen son noktanın çifte bir standardı da beraberinde getirdiğini vurguladı. Almanya'da doğan 18-23 yaşları arasında Türk gençlerinin iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlandığını, çifte vatandaşlık hakkının bir yerde hayata geçeceği sık sık vurgulanmasına rağmen büyük koalisyon kurulduktan sonra çifte vatandaşlık konusunda Hristiyan Birlik partilerinin bu süreci zorlaştırdığını dile getirdi. Son olarak son oluşturulan koalisyon hakkında konuşan Mete ATAY ise, Koalisyonun uyumlu bir biçimde çalışmadığını, SPD'nin içinde ki istifa ve Bakanların da istifa etmesinin belli çalkantılara yol açtığını belirtti. 2014 yılında çifte vatandaşlıkla ilgili yeni yasalar düzenlemeler çıkacağını söyleyen Mete Atay, kendi görüşüne de yer verdi. Koşulsuz çifte vatandaş hakkı tanınmasının ve bunun en doğal hak olduğunu dile getiren gazeteci bu konuda insanların merakla beklediğini dile getirdi. Opsiyon modelinin ortadan kaldırılması konusunda SDP'nin daha da kararlılığını göstermesi gerektiğini çünkü çeşitli eyaletlerin buna itirazlarının olduğunu, aksi durumda göçmen seçmenlere büyük bir hayal kırıklığı yaratacağını belirtti.
Göç kökenli vatandaşların tam anlamıyla yurttaşlığa geçmek için siyasete daha aktif katılım için sizce neler yapılmalı? sorusunu yanıtlayan Atay, her şeyden önce partilerin bu konuda yardımcı olacak veya onları teşvik edecek ön hazırlıklar yapmaları gerektiğini, partilerin alt katmanlarında gençlere şans tanımaları ve kendi yapmış oldukları parti toplantılarına seminerlere mutlaka göçmenleri davet etmeleri ve orada onlara söz hakkı vermesi gerektiğini savundu.
"Alman bir arkadaşım adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu."
Azize Tank'tan sonra konuşan Dr. Can Ünver ise; Almanya'da göçmenler adına bir takım engellerin çıkarılmasının hoş olmadığını, Almanya'nın demokrasisinde bir takım eksikliklerin olduğunu ve bu eksiklikleri öncelikle göçmenlere eşit fırsat vererek tamamlayabileceğini dile getirdi. Bunun gibi her şeyden evvel bir takım şeylerin Almanya'ya yarayacağını belirtti. Canlı telefon bağlantısıyla programımıza bağlanan Gazeteci Egemen Cantürk ise çifte vatandaşlık ve opsiyon modellerine değindi. 22 Eylül sonrasında kurulan büyük koalisyonda çifte vatandaşlık konusunda çetin mücadelelere sahne olduğunu söyleyen Cantürk, çifte vatandaşlıkta gelinen son noktanın çifte bir standardı da beraberinde getirdiğini vurguladı. Almanya'da doğan 18-23 yaşları arasında Türk gençlerinin iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlandığını, çifte vatandaşlık hakkının bir yerde hayata geçeceği sık sık vurgulanmasına rağmen büyük koalisyon kurulduktan sonra çifte vatandaşlık konusunda Hristiyan Birlik partilerinin bu süreci zorlaştırdığını dile getirdi. Son olarak son oluşturulan koalisyon hakkında konuşan Mete ATAY ise, Koalisyonun uyumlu bir biçimde çalışmadığını, SPD'nin içinde ki istifa ve Bakanların da istifa etmesinin belli çalkantılara yol açtığını belirtti. 2014 yılında çifte vatandaşlıkla ilgili yeni yasalar düzenlemeler çıkacağını söyleyen Mete Atay, kendi görüşüne de yer verdi. Koşulsuz çifte vatandaş hakkı tanınmasının ve bunun en doğal hak olduğunu dile getiren gazeteci bu konuda insanların merakla beklediğini dile getirdi. Opsiyon modelinin ortadan kaldırılması konusunda SDP'nin daha da kararlılığını göstermesi gerektiğini çünkü çeşitli eyaletlerin buna itirazlarının olduğunu, aksi durumda göçmen seçmenlere büyük bir hayal kırıklığı yaratacağını belirtti.
Göç kökenli vatandaşların tam anlamıyla yurttaşlığa geçmek için siyasete daha aktif katılım için sizce neler yapılmalı? sorusunu yanıtlayan Atay, her şeyden önce partilerin bu konuda yardımcı olacak veya onları teşvik edecek ön hazırlıklar yapmaları gerektiğini, partilerin alt katmanlarında gençlere şans tanımaları ve kendi yapmış oldukları parti toplantılarına seminerlere mutlaka göçmenleri davet etmeleri ve orada onlara söz hakkı vermesi gerektiğini savundu.
"Alman bir arkadaşım adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu."
Azize TANK (
Sol Parti Federal Milletvekili )
''Çifte vatandaşlık konusuna SDP koalisyon anlaşmasında yer vermişti ama verilen vaatler yerine gelmedi. Çifte vatandaşlık ele alınmayacak. Sadece gençler için geçerli olan opsiyon hakkı sadece küçük bir kesimi kapsayacak. Hükümetin açıklamasına göre; Nisan ayının sonuna doğru veya Mart ayında bu konu tekrar ele alınacak. Almanya’nın belirli eyaletleri hükümetin aldığı karara karşı tepki gösterdi ve bunlar kendi eyaletlerinde bu doğrultuda değil de tamamen opsiyon hakkından bütün gençlerin faydalanmasını istedikleri bir açıklama getiriyorlar.
Opsiyon modeli devam ediyor ancak kaldırılması düşünülüyor. Hükümetin kararına göre opsiyon modelinden Almanya’da doğmuş ve büyümüş- okulu Almanya'da bitirmiş gençler faydalanabilecek. Şöyle diyelim; bütün yıllarını Almanya'da geçirip diplomasını başka bir ülkede veya Türkiye'de alıyorsa bu kişide bundan faydalanamayacak. Yani açık olan yerleri çok... Onun için opsiyon hakkını herkese vermiyorlar.
Son seçimleri göz önüne alırsak aslında gelişme var. Türk göçmenlerden bir katılım söz konusu artı bu katılımda kendini pozitif olarak gösterdi. On bir milletvekili olduk,başlangıç için güzel bir sayı. İnsanların göçmen olmalarından kaynaklı sorunları var. Onlara bazı alternatiflerin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece biz kendimiz Türkiyeli olduğumuz için değil diğer ülkede ki göçmenler için de bir şeyler yapabiliriz. Almanya'ya işçi olarak geldim bugün Alman Meclisinde Milletvekili olarak duruyorsam bu sevinilecek bir gelişmedir. Göçmen kökenlilere de eşit fırsatlar tanınırsa yapamayacağımız şey yok. Şans verilmesi lazım, bunlar bizi toplumla kaynaştırabilir. Şahsen gençlere biraz kapı aralamak gerektiğini düşünüyorum fakat ne yazık ki şans verilmiyor. Almanya'da karışık aileler var ve Almanya toplumuna bir renk katıyorlar. Bizde bir göçmen kökenlilik var ama bu topluma katkıda bulunmak istediğimizin bilincindeler. Almanya'da ırkçılığa karşı yeterli önlemler alınmıyor. Herhangi bir ırkçılık olayı olmuşsa bunun ırkçılıkla bir alakası yok diyorlar. Seçimlerde aday olduğum sürede Almanya’nın sağ partisinden evime bir mektup gönderilmişti ve Almanya’nın kültürüne zehir veren biri olduğumu ve benim gitmemi isteyen bir mektup göndermişlerdi. Diyeceğim o ki, bu tarz olaylarda ırkçılığı ve bunu gerçekleştirdiklerini kabul etmiyorlar. Bu tip şeylerin artık yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Almanya’nın bu konuda sık sık uyarılması demek ki yapması gerekenleri bu konuda yapmadığına işaretidir. Son yaşadığım bir şeyi anlatayım Alman bir arkadaşım adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu. Bu benim gerçekten çok hoşuma gitti. Düşünüş şekli dah. Eskiden hemen Azize adı Alman adı değil nereden geliyorsunuz sorusu yöneltiliyordu şimdi o azalmaya başladı.''
Dr.Can ÜNVER ( Göç araştırmacısı,Program Danışmanı)
''Almanya'da üçüncü kuşak olarak yaşayan göçmenlere gelip
de bunu vurgulamanın artık bir önemi kalmadığını düşünüyorum. Almanya'da
orta sınıf kaymaya çok müsait misal ırkçılığa... Bunun için
Milletvekillerine çok iş düşüyor. Hıristiyan Sosyal Birlik çifte vatandaşlık
konusunda engelleyici bir tavır içerisine giriyor. Engellerin çıkarılması hoş
değil çabuk çözümlere gidilmiyor. Alman kültürü olarak ince eleyip sık
dokuyorlar. Ayrıntılara boğulmamaları gerekiyor fakat olumluya doğru bir gidiş
olduğu düşüncesindeyim. Bir takım şeylerin değişmesinin Almanya'ya yarayacağı
görüşündeyim. Almanya'nın demokrasisinde bir takım eksiklikleri var ve bunu
göçmenlere fırsat eşitlik vererek tamamlayabilirler.''
Egemen CANTÜRK (Gazeteci)
''Bizi yakından ilgilendiren konular
biliyorsunuz ki ''çifte vatandaşlık'' ve ''opsiyon modeli''. 22 Eylül
seçimlerinden sonra kurulan büyük koalisyonda hükümette çifte vatandaşlık
konusu çetin mücadelelere sahne olmuştu ama çifte vatandaşlıkta gelinen nokta
çifte bir standardı da beraberinde getirdi. Burada doğan 18-23 yaşları arasında
Türk gençleri iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlanıyor. Bunun önündeki
engel opsiyon modeliyle kaldırılacak. Herkesi kapsayan genel bir çifte
vatandaşlık yaklaşımı da engellenmiş. Almanya'da doğan ve
her iki ülkede vatandaşlık hakkını elde eden gençlerin bu hakkını
kullanacağı ve bu çifte vatandaşlık hakkının bir yerde hayata geçeceği sık sık
vurgulanmıştı ama gelin görün ki büyük koalisyon kurulduktan sonra çifte vatandaşlık
konusunda Hıristiyan Birlik partileri
süreci zorlaştıran ve karmaşıklaştıran bir taslak üzerinde anlaştılar. Buna
göre Almanya'da doğan gençler için okul diploması ve ikametgâh belgesi
isteniyor. Federal Dış İşleri Bakanı bununla ilgili zaten açıklamalarda
bulunmuştu. Almanya'da doğup büyüyen ve yaşamlarının çoğunu bu ülkede geçiren
göçmen kökenli gençlerin çifte vatandaşlık hakkından yararlanabileceklerini
açıklamıştı. Almanya'da doğan göçmen çocukların en az 12 yıl Almanya'da
yaşamaları ve ergenlik döneminin büyük bir kısmını Almanya'da geçirmeleri talep
ediliyor. Yine ülkede doğan göçmen ailelere mensup gençlere Almanya’dan bir
okul diploması göstermeleri halinde çifte vatandaşlık hakkı tanınacak. Bu
sürecin zorlu ve çetin olacağını şimdiden anlayabiliriz. Federal Uyum Bakanı
Aydan Özoğuz çifte vatandaşlık için göçmen ailelere mensup gençlere bazı
şartlar getirilmesini reddediyor, bunu kabullenmiyor. Almanya’da Hıristiyan Birlik
partileri bu süreci daha da zorlaştırmaya çalışıyor.''
Mete ATAY (Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu
Onursal Başkanı)
''Koalisyonun uyumlu çalışması söz konusu
değil, uyum konusunda sorunlar yaşadılar. SPD'nin içinde ki istifa ve
Bakanların istifa etmesi de belli çalkantılara neden oldu ama süreç yeniden
başlıyor. 2014 yılında çifte vatandaşlıkla ilgili yeni yasalar düzenlemelerin
çıkması bekleniyor. Bu bağlamda insanlar merakla bekliyorlar. Bana göre
koşulsuz çifte vatandaşlık tanınmalı bunun en doğal hak olduğunu düşünüyorum.
Opsiyon modelinin ortadan kaldırılması konusunda
SPD'nin daha da kararlılığını göstermesi gerekiyor çünkü çeşitli eyaletlerin
buna itirazları var. SPD'nin protokoldeki bu kararlığını göstermesi gerekiyor
yoksa göçmen seçmenlere büyük bir hayal kırıklığı yaratır. 50 yıldan beri
orda yaşayan bir insana seçme seçilme hakkının verilmesi bence atılmış bir
adımdır, jesttir. Almanya’nın temelini sarsacak bir görüntünün ortaya
çıkmayacağını herkes biliyor. Ne yazık ki Almanya'da ki bütün partilerin
görüşü bu yönde. Hakların verilmiş olmasıyla Almanya’nın düzeninin bozulacağını
düşünüyorlar ve bunu bir pazarlık konusu yapıyorlar. Göç konusu üzerinde yurttaşlık sürecine
baktığımızda ise her şeyden önce partilerin bu konuda yardımcı olacak veya
göçmenleri teşvik edecek ön hazırlıklar yapmaları gerekiyor. Partilerin alt katmanlarında
gençlere şans tanımaları mutlaka zorunlu kendi yapmış oldukları parti toplantılarına
seminerlere mutlaka göçmenleri davet etmeleri ve orada onlara söz hakkı vermesi
gerekir. Değişik partilerde ki göçmen kökenli, Türk kökenli Milletvekillerinin
de orada söz sahibi ve yetkili olmaları çok önemli. Bütün partiler
kapılarını göçmenlere açması gerek fakat aynı ilgiyi göçmenlerin de gösterip ve
partilere üye olması gerekiyor.''
Necati SEZER (Almanya'dan
programımıza katılan dinleyicimiz)
''1955 doğumluyum. 1971 senesinde Almanya'ya
geldim. Burada 2.kuşak olarak hayatını devam ettiriyoruz ve Almanya’yı bir
vatan olarak görüyoruz.
Fakat
bizim hakkımız 50 sene geçmesine rağmen verilmiyor. SDP bizi aldatıyor bu konu
ciddi bir şekilde ele alınmalı.''
Derleyen: Ekin Hazal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder