26 Şubat 2014 Çarşamba

Biz burada kalıcıyız - 26 Şubat 2014

Programı canlı dinlemek için CANLI linkine tıklayın; radyodan dinleyemediyseniz sayfaya daha sonra eklenecek yayını dinleyin linkini tıklayın

Almanya'da Koalisyon’un ilk ayları
Almanya’da 22 Eylül’de gerçekleşen seçim sonuçları Almanya Başbakanı Angela Merkel partisine büyük bir seçim zaferi kazandırırken koalisyon ortağını kaybetti. Merkel'in şimdi yeni bir ortağı var.
Türk toplumu açısından koalisyonun anlamı
Federal Meclis’e giren 11 Türkiye kökenli milletvekili ne anlam taşıyor?
Yeni Almanya Türk toplumunun seçimlerdeki davranışı
Çifte vatandaşlık konusunda gelinen nokta kimi tatmin ediyor?

Azize Tank 
Sol Parti Federal Milletvekili

Mete Atay
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı

Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program Danışmanı

Egemen Cantürk 
Gazeteci

Ayrıca:

Süre: 50'27"

26 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ''Biz Burada Kalıcıyız'' programında Almanya'ya dair sorunlar ve seçimler sonrası oluşturulan koalisyona değindik.Türk toplumu açısından koalisyonun anlamı, Federal Meclis’e giren on bir Türkiye kökenli milletvekili ne anlam taşıyor?Yeni Almanya Türk toplumunun seçimlerdeki davranışı, Çifte vatandaşlık konusunda gelinen nokta kimi tatmin ediyor? gibi soruların yanıt bulduğu programın bu haftaki konukları Göç araştırmacısı ve program danışmanı Dr. Can ÜNVER, Sol Parti Federal Milletvekili Azize TANK, Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı Mete ATAY ve Gazeteci Egemen CANTÜRK'tü.

Programımıza telefon bağlantısıyla katılan Azize TANK, Almanya’nın durumu ve kendi hayatı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle çifte vatandaşlık konusuna değinen Tank, Almanya Sosyal Demokrat Partisinin (SDP), çifte vatandaşlık konusunda vermiş olduğu vaatlerin yerine getirilmediğini, sadece gençler için  geçerli olan opsiyon hakkının küçük bir kesimi kapsayacağını dile getirdi. Opsiyon modelinin devam ettiğini ancak kaldırılacağını söyleyen Tank, hükümetin kararına göre opsiyon modelinden Almanya'da doğmuş ve büyümüş,okulunu burada bitirmiş gençlerin faydalanabileceğini belirtti.Türk toplumu açısından koalisyonun ne gibi bir anlam teşkil ettiği sorusunu yanıtlayan Tank, genelde insanlarımızın bu konuda hayal kırıklığına uğradığını,özellikle Sosyal Demokrat olanlarda beklentinin bu olduğunu dile getirdi. Almanya’da ki Türk toplumunun katkıları konusunda önemli yerlere değinen Azize Tank, bu soruyu kendinden yola çıkarak cevapladı. Almanya'ya işçi olarak geldiğini ve şu anda Alman Meclisinde Milletvekili olarak durduğunu vurgulayarak '' Sadece Meclis üyesi olarak değil, Bakanlıklar, Müsteşarlıklar o tip yerlerde de görev almamız gerekir.'' sözleriyle tamamladı. Şans fırsatlığının verilmesi ve gençlere biraz daha fırsat verilmesinin gerekliliğini söyleyerek hak eden gençlerimizin olduğunu ve sırf göçmen kökenli oldukları için onlara fırsat tanınmadığını önemle vurguladı.

Azize Tank'tan sonra konuşan Dr. Can Ünver ise; Almanya'da göçmenler adına bir takım engellerin çıkarılmasının hoş olmadığını, Almanya'nın demokrasisinde bir takım eksikliklerin olduğunu ve bu eksiklikleri öncelikle göçmenlere eşit fırsat vererek tamamlayabileceğini dile getirdi. Bunun gibi her şeyden evvel bir takım şeylerin Almanya'ya yarayacağını belirtti. Canlı telefon bağlantısıyla programımıza bağlanan Gazeteci Egemen Cantürk ise çifte vatandaşlık ve opsiyon modellerine değindi. 22 Eylül sonrasında kurulan büyük koalisyonda çifte vatandaşlık konusunda çetin mücadelelere sahne olduğunu söyleyen Cantürk, çifte vatandaşlıkta gelinen son noktanın çifte bir standardı da beraberinde getirdiğini vurguladı. Almanya'da doğan 18-23 yaşları arasında Türk gençlerinin iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlandığını, çifte vatandaşlık hakkının bir yerde hayata geçeceği sık sık vurgulanmasına rağmen büyük koalisyon kurulduktan sonra çifte vatandaşlık konusunda Hristiyan Birlik partilerinin bu süreci zorlaştırdığını dile getirdi. Son olarak son oluşturulan koalisyon hakkında konuşan Mete ATAY ise, Koalisyonun uyumlu bir biçimde çalışmadığını, SPD'nin içinde ki istifa ve Bakanların da istifa etmesinin belli çalkantılara yol açtığını belirtti. 2014 yılında çifte vatandaşlıkla ilgili yeni yasalar düzenlemeler çıkacağını söyleyen Mete Atay, kendi görüşüne de yer verdi. Koşulsuz çifte vatandaş hakkı tanınmasının ve bunun en doğal hak olduğunu dile getiren gazeteci bu konuda insanların merakla beklediğini dile getirdi. Opsiyon modelinin ortadan kaldırılması konusunda SDP'nin daha da kararlılığını göstermesi gerektiğini çünkü çeşitli eyaletlerin buna itirazlarının  olduğunu, aksi durumda göçmen seçmenlere büyük bir hayal kırıklığı yaratacağını belirtti. 

Göç kökenli vatandaşların tam anlamıyla yurttaşlığa geçmek için siyasete daha aktif katılım için sizce neler yapılmalı? sorusunu yanıtlayan Atay, her şeyden önce  partilerin bu konuda yardımcı olacak veya onları teşvik edecek ön hazırlıklar yapmaları gerektiğini, partilerin alt katmanlarında  gençlere şans tanımaları ve  kendi yapmış oldukları parti toplantılarına  seminerlere mutlaka göçmenleri davet etmeleri ve orada onlara söz hakkı vermesi gerektiğini savundu.

"Alman bir arkadaşım  adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu."

Azize TANK ( Sol Parti Federal Milletvekili )

''Çifte vatandaşlık konusuna SDP koalisyon anlaşmasında yer vermişti ama verilen vaatler yerine gelmedi. Çifte vatandaşlık ele alınmayacak. Sadece gençler için geçerli olan opsiyon hakkı sadece küçük bir kesimi kapsayacak. Hükümetin açıklamasına göre; Nisan ayının sonuna doğru veya Mart ayında bu konu tekrar ele alınacak. Almanya’nın belirli eyaletleri hükümetin aldığı karara karşı tepki gösterdi ve bunlar kendi eyaletlerinde  bu doğrultuda değil de tamamen opsiyon hakkından bütün gençlerin faydalanmasını istedikleri bir açıklama getiriyorlar. 

Opsiyon modeli devam ediyor ancak kaldırılması düşünülüyor. Hükümetin kararına göre opsiyon modelinden Almanya’da doğmuş ve büyümüş- okulu Almanya'da bitirmiş gençler faydalanabilecek.  Şöyle diyelim; bütün yıllarını Almanya'da geçirip diplomasını başka bir ülkede veya Türkiye'de alıyorsa bu kişide bundan faydalanamayacak. Yani açık olan yerleri çok... Onun için opsiyon hakkını herkese vermiyorlar. 

Son seçimleri göz önüne alırsak aslında gelişme var. Türk göçmenlerden bir katılım söz konusu artı bu katılımda kendini pozitif olarak gösterdi. On bir milletvekili olduk,başlangıç için güzel bir sayı. İnsanların göçmen olmalarından kaynaklı sorunları var. Onlara bazı alternatiflerin getirilmesi  gerektiğini düşünüyorum. Sadece biz kendimiz Türkiyeli olduğumuz için değil diğer ülkede ki göçmenler için de bir şeyler yapabiliriz. Almanya'ya işçi olarak geldim bugün Alman Meclisinde Milletvekili olarak duruyorsam bu sevinilecek bir gelişmedir. Göçmen kökenlilere de eşit fırsatlar tanınırsa yapamayacağımız şey yok. Şans verilmesi lazım, bunlar bizi toplumla kaynaştırabilir. Şahsen gençlere biraz kapı aralamak gerektiğini düşünüyorum fakat ne yazık ki şans verilmiyor. Almanya'da karışık aileler var ve Almanya toplumuna bir renk katıyorlar. Bizde bir göçmen kökenlilik var ama bu topluma katkıda bulunmak istediğimizin bilincindeler. Almanya'da ırkçılığa karşı yeterli önlemler alınmıyor. Herhangi bir ırkçılık olayı olmuşsa bunun ırkçılıkla bir alakası yok diyorlar.  Seçimlerde aday olduğum sürede Almanya’nın sağ partisinden evime bir mektup gönderilmişti ve Almanya’nın kültürüne zehir veren biri olduğumu ve benim gitmemi isteyen bir mektup göndermişlerdi. Diyeceğim o ki, bu tarz olaylarda ırkçılığı ve bunu gerçekleştirdiklerini kabul etmiyorlar. Bu tip şeylerin artık yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Almanya’nın bu konuda sık sık uyarılması demek ki yapması gerekenleri bu konuda yapmadığına işaretidir. Son yaşadığım bir şeyi anlatayım Alman bir arkadaşım  adın Alman ismine benzemiyor, nerelisin? diye sormadı. Çok güzel bir isminiz var nerden geliyor bu isim diye sordu. Bu benim gerçekten çok hoşuma gitti. Düşünüş şekli dah. Eskiden hemen Azize adı Alman adı değil nereden geliyorsunuz sorusu yöneltiliyordu şimdi o azalmaya başladı.''

Dr.Can ÜNVER ( Göç araştırmacısı,Program Danışmanı)
''Almanya'da üçüncü kuşak olarak yaşayan göçmenlere gelip de bunu vurgulamanın artık bir önemi kalmadığını düşünüyorum. Almanya'da orta sınıf kaymaya çok müsait misal ırkçılığa... Bunun için Milletvekillerine çok iş düşüyor. Hıristiyan Sosyal Birlik çifte vatandaşlık konusunda engelleyici bir tavır içerisine giriyor. Engellerin çıkarılması hoş değil çabuk çözümlere gidilmiyor. Alman kültürü olarak ince eleyip sık dokuyorlar. Ayrıntılara boğulmamaları gerekiyor fakat olumluya doğru bir gidiş olduğu düşüncesindeyim. Bir takım şeylerin değişmesinin Almanya'ya yarayacağı görüşündeyim. Almanya'nın demokrasisinde bir takım eksiklikleri var ve bunu göçmenlere fırsat eşitlik vererek tamamlayabilirler.''

Egemen CANTÜRK (Gazeteci)
''Bizi yakından ilgilendiren konular biliyorsunuz ki ''çifte vatandaşlık'' ve ''opsiyon modeli''. 22 Eylül seçimlerinden sonra kurulan büyük koalisyonda hükümette çifte vatandaşlık konusu çetin mücadelelere sahne olmuştu ama çifte vatandaşlıkta gelinen nokta çifte bir standardı da beraberinde getirdi. Burada doğan 18-23 yaşları arasında Türk gençleri iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlanıyor. Bunun önündeki engel opsiyon modeliyle kaldırılacak. Herkesi kapsayan genel bir çifte vatandaşlık yaklaşımı da engellenmiş. Almanya'da  doğan ve  her iki ülkede vatandaşlık hakkını elde eden gençlerin bu hakkını kullanacağı ve bu çifte vatandaşlık hakkının bir yerde hayata geçeceği sık sık vurgulanmıştı ama gelin görün ki büyük koalisyon kurulduktan sonra çifte vatandaşlık konusunda Hıristiyan Birlik partileri süreci zorlaştıran ve karmaşıklaştıran bir taslak üzerinde anlaştılar. Buna göre Almanya'da doğan gençler için okul diploması ve ikametgâh belgesi isteniyor. Federal Dış İşleri Bakanı bununla ilgili zaten açıklamalarda bulunmuştu. Almanya'da doğup büyüyen ve yaşamlarının çoğunu bu ülkede geçiren göçmen kökenli gençlerin çifte vatandaşlık hakkından yararlanabileceklerini açıklamıştı. Almanya'da doğan göçmen çocukların en az 12 yıl Almanya'da yaşamaları ve ergenlik döneminin büyük bir kısmını Almanya'da geçirmeleri talep ediliyor. Yine ülkede doğan göçmen ailelere mensup gençlere Almanya’dan bir okul diploması göstermeleri halinde çifte vatandaşlık hakkı tanınacak. Bu sürecin zorlu ve çetin olacağını şimdiden anlayabiliriz. Federal Uyum Bakanı Aydan Özoğuz çifte vatandaşlık için göçmen ailelere mensup gençlere bazı şartlar getirilmesini reddediyor, bunu kabullenmiyor. Almanya’da Hıristiyan Birlik partileri bu süreci daha da zorlaştırmaya çalışıyor.''

Mete ATAY (Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı)

''Koalisyonun uyumlu çalışması söz konusu değil, uyum konusunda sorunlar yaşadılar. SPD'nin içinde ki istifa ve Bakanların istifa etmesi de belli çalkantılara neden oldu ama süreç yeniden başlıyor. 2014 yılında çifte vatandaşlıkla ilgili yeni yasalar düzenlemelerin çıkması bekleniyor. Bu bağlamda insanlar merakla bekliyorlar. Bana göre koşulsuz çifte vatandaşlık tanınmalı bunun en doğal hak olduğunu düşünüyorum.
Opsiyon modelinin ortadan kaldırılması konusunda SPD'nin daha da kararlılığını göstermesi gerekiyor çünkü çeşitli eyaletlerin buna itirazları var. SPD'nin protokoldeki bu kararlığını göstermesi gerekiyor yoksa göçmen seçmenlere büyük bir hayal kırıklığı yaratır. 50 yıldan beri orda yaşayan bir insana seçme seçilme hakkının verilmesi bence atılmış bir adımdır, jesttir. Almanya’nın temelini sarsacak bir görüntünün ortaya çıkmayacağını herkes biliyor. Ne yazık ki Almanya'da ki bütün partilerin görüşü bu yönde. Hakların verilmiş olmasıyla Almanya’nın düzeninin bozulacağını düşünüyorlar ve bunu bir pazarlık konusu yapıyorlar.  Göç konusu üzerinde yurttaşlık sürecine baktığımızda ise her şeyden önce partilerin bu konuda yardımcı olacak veya göçmenleri teşvik edecek ön hazırlıklar yapmaları gerekiyor. Partilerin alt katmanlarında gençlere şans tanımaları mutlaka zorunlu kendi yapmış oldukları parti toplantılarına seminerlere mutlaka göçmenleri davet etmeleri ve orada onlara söz hakkı vermesi gerekir. Değişik partilerde ki göçmen kökenli, Türk kökenli Milletvekillerinin de orada söz sahibi ve yetkili olmaları çok önemli. Bütün partiler kapılarını göçmenlere açması gerek fakat aynı ilgiyi göçmenlerin de gösterip ve partilere üye olması gerekiyor.''

Necati SEZER (Almanya'dan programımıza katılan dinleyicimiz)

''1955 doğumluyum. 1971 senesinde Almanya'ya geldim. Burada 2.kuşak olarak hayatını devam ettiriyoruz ve Almanya’yı bir vatan olarak görüyoruz. Fakat bizim hakkımız 50 sene geçmesine rağmen verilmiyor. SDP bizi aldatıyor bu konu ciddi bir şekilde ele alınmalı.''



Derleyen: Ekin Hazal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder