24 Ocak 2014 Cuma

Biz burada kalıcıyız - 29 Ocak 2014

29 Ocak 2014 Çarşamba Türkiye saatiyle 14.05'te kulağınız Türkiye'nin Sesi'nde olsun 
Hollanda Türk toplumu 50 yılda nereye geldi, nereye gidiyor?
Göçmenlikten yurttaşlığa giden yolun neresinde?
Parlamentodaki 5 Türkiye kökenli milletvekili ne anlama geliyor?


Adnan Tekin
Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi Üyesi
İşçi Partisi AP Milletvekili adayı


Yusuf Özkan
Gazeteci


Doç. Dr. Murat Erdoğan
Hacettepe Üniversitesi
Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü
     Süre: 49'41"


Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program Danışmanı
 Meraklısına:
Hollanda'nın En Yalnızı Türkler: 
Türkler Göçmenlik Tarihini Yeniden Yazıyor
Turkish talent turns back on Netherlands
Dutch Turks moving ‘back home’: No Turk among 
Turks
Yayından:


Yusuf Özkan:

"Her 3 Türk'ten birisi iş bulma sırasında ayrımcılığa uğradığına inanıyor"


“Türk toplumu açısından başlıca 2 başlık öne çıkıyor. Birincisi ayrımcılık ikincisi ekonomik sorumluluklar. Özellikle Euro'ya geçilmesinin ardından ekonomik anlamda sorunlar giderek büyüdü. İşsizliğin giderek artması da bu sorunun daha da büyümesine yol açtı.  Ocak 2014'ten itibaren Romanya ve Bulgaristan vatandaşları da Avrupa Birliği sınırları içinde serbest dolaşım ve çalışma hakkını elde ettiler. Bu da artı bir olumsuz yük getirdi burada yaşayan Türklere ve diğer göçmenlere. Özellikle iş pazarında yoğun sıkıntılar yaşanmaya başladı. Buradaki insanların aldığı ücretlerin çok daha azına çalışıp haksız rekabet yarattılar. Düşük ücretle çalışıyorlar ve sosyal açıdan iş yerine artı yük getirmiyorlar. Böyle olunca da iş pazarı daralıyor buradaki göçmenler açısından.

“Hollanda Sosyal ve Kültürel Araştırma Bürosunun bir anketi yayınlandı ve geçen yıl 2013 yılında Hollanda'da her 4 kişiden birisi cinsiyet ayrımından ırk ayrımına, yaş ayrımına kadar ayrımcılığa uğramış. Özellikle Türkler açısından ön plana çıkan iş pazarı açısından ayrımcılık. Her 3 Türk'ten birisi iş bulma sırasında ayrımcılığa uğradığına inanıyor. 2014'te de bu sorunun giderek artması bekleniyor.

“Yabancılara karşı yoğun bir ayrımcılık söz konusu... Bunları yapanların başında polis geliyor. Hollanda polisinin ayrımcılığı kültürel bir sorun haline getirdiği söyleniyor. Bu uluslararası raporlara yansıdı.  Bu sorunlarla mücadele edebilecek bir örgütlenme henüz mevcut değil. Çünkü kendi gücünü gösterecek, sözünü dinletecek kadar etkin bir çalışma yapamıyor buradaki Türk sivil toplum kuruluşları.

“ Bundan bir önceki kabine döneminde ekonomi bakanı açıklama yaptı; iş bulma bürolarına ve iş yerlerine işçi alımına yerleşik Hollandalılara daha fazla öncelik tanınması açısından bir açıklama yaptı. Bu hem ayrımcı hem de suç barındıran bir açıklamaydı ancak buna sivil toplum kuruluşlarından sert bir tepki gelmedi. Sanki herkes kendi yerini kabullenmiş, başımıza bela almayalım gibi bir anlayış içerisindeler.
“ İşsizlik oranı 21-28 yaş arasında yerli Hollandalılarda %11 iken Türk ve Faslı gençler arasında %30lara çıkıyor. Bu yüzden bir çok insan ne iş olsa yaparım durumuna geldi. İyi eğitim aldığı halde iş bulamayan çok sayıda göçmen genç var. En fazla etkilenen kesim bunlar.
“Geçen seçimlerde sosyal haklar bağlamında Hollandalı Türklerin birinci tercihi işçi partidir. İşçi partisinden 5 tane milletvekillini meclise soktular. Seçim döneminde toplumun tamamına ulaşılamadığını düşünüyorum ben. Türkler arasında oy kullanma oranının yeterli değil. Hollanda parlamentosunda 150 milletvekili var bunlardan 6 tanesi Türk kökenli. Türk örgütlerinin araştırmalarına göre en az 500.000 Türk'ün Hollanda'da yaşadığı görülüyor. “

Can Ünver:
“Hollanda'da yaşayan Türkler artık misafir sayılmaz. Bizim programın adına da uymuyor onların orada misafir olması. Bir burada kalıcıyız diyoruz. Daha evvel çok daha liberal politika izleyen Hollanda'da ilk yabancılara karşı saldırılar 1972 yılında Amsterdam'da oldu ondan sonra çok ciddi tedbirler aldı Hollanda hükumeti ayrımcılığın ve ırkçılığın önlenmesi için. Aslında Hollanda toplumunun yapısı ayrımcılığa müsait değil fakat özellikle 11 Eylülden sonra aşırı sağcı partiler sanatçılar ve benzerleri ortaya çıkınca toplumda maalesef tepkiler oluştu ve yabancılar rahat rahat yaşarken kendilerini bir anda yabancı hissetmeye başladılar. Hollanda'nın maalesef böyle bir talihsizliği oldu.”

Murat Erdoğan:
“Görebildiğim kadarıyla Hollanda'da bizim Türk siyasi aktörlerimiz gayet aktif  ve uzun bir geleneğe sahipler. Bunun çeşitlenmesi, bir parti üzerinde toplanmayıp diğer partilere de dağılması güzel bir şey. Son dönemde yoğun olarak Hollandalı olup Türkiye'ye gelip top oynayan futbolcular var. Örneğin; Kuyt gibi Sneijder gibi daha önce Van Hooijdonk gibi vesaire. Şimdi bunların varlığı Türkiye'nin Hollanda'ya aktarımında oynadığı rol önemlidir. İstanbul'un verdiği  görüntü çok pozitif bir görüntü ama onun ötesine gelindiğinde orada sıkıntılar başlıyor. İstanbul'u ayrı bir ülke olarak bölüp Avrupa Birliğine sokup belki ondan sonra peyderpey biz de gidebiliriz.”

Adnan Tekin:
“Avrupa parlamentosu seçimlerinde işçi partisinden 7. sırada adayım. Avrupa'nın önemini geçtiğimiz yıllardaki ekonomik krizde gördüm. Üç yılda en fazla ekonomi ve yöneticiliğe ağırlık verdim. Zamanında Hollandalı vatandaşlardan bile fazla sayıda Türk'ün sandığa gittiği oldu. Ne yazık ki bu son 6-7 yılda %80'den % 45'e düştü.

“Benim uzmanlık alanım iş pazarı ve eğitim.. İş pazarında çok sayıda çalışmalarımız oldu. İş pazarının herkese açık olması gerektiğini düşünüyorum. Hollanda'daki işsizlik oranı %8 ancak bunun Avrupa Ülkelerinde %3'ün üstüne çıkmaması gerektiğini düşünüyoruz, bu yönde çalışmalarımız olacak. Ben hem siyasetçiyim hem de bürokratım. Üst düzey eğitime bakıyorum. Hollanda vatandaşı ne istiyorsa bizim bunu Brüksel'e götürmemiz gerekiyor. Her ülke aynısını yaparsa Brüksel'in önemi daha da artar.

“Almanya'da Merkel ve Sosyal Demokratla yeni bir parti kuruldu. Şu ana kadar Almanya'da asgari ücret yoktu. Bu sosyal demokratlar hükumete girince asgari ücrette anlaştılar. Bu tür çalışmalar çok önemli Avrupa için. Çünkü aşırı göçleri durdurmak için asgari ücret uygulaması olması gerekiyor. Bunları yapmadıktan sonra Avrupa boş olur.
“Şuan ortalama 400.000 Türk vatandaşı var Hollanda'da. Bunların %75'i çifte vatandaş. Ancak bu vatandaşların seçimlere ilgisi çok düşük. Üç Sene önce Amsterdam yerel seçimlerinde bizim oranımız %45'e düşmüştü.

“Tek taraflı düşünmekten ziyade iki taraflı düşünülmesi taraftarıyım. Çok kültürlü bir toplumuz. Türkiye'de de Hollanda'da da böyle. Seçmenler bu konuda duyarlı.


“Ana dil konusunda annem beni örnek gösteriyor. 4 yaşıma kadar Hollandaca konuşmamışım ondan sonra bir anda Hollandaca konuşmaya başladım. Bu örneği siyasetçi olarak da bürokrat olarak da veriyorum. Temelde ana dilini iyi öğrenen birisi diğer dilleri de iyi öğrenir. Bu, okul içinde mi olur okul dışında mı olur o siyasi bir tartışma.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder