Hollanda Türk toplumu 50 yılda nereye geldi, nereye gidiyor?
Göçmenlikten yurttaşlığa giden yolun neresinde?
Parlamentodaki 5 Türkiye kökenli milletvekili ne anlama geliyor?
Adnan Tekin
Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi
Üyesi
İşçi Partisi AP Milletvekili
adayı
|
|
Yusuf Özkan
Gazeteci
|
|
Doç. Dr. Murat Erdoğan
Hacettepe Üniversitesi
Göç ve Siyaset Araştırmaları
Merkezi Müdürü
|
Süre: 49'41"
|
Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Program Danışmanı
|
Türkler Göçmenlik Tarihini Yeniden Yazıyor Turkish talent turns back on Netherlands Dutch Turks moving ‘back home’: No Turk among Turks |
Yusuf Özkan:
"Her 3 Türk'ten birisi iş bulma sırasında ayrımcılığa uğradığına inanıyor"
"Her 3 Türk'ten birisi iş bulma sırasında ayrımcılığa uğradığına inanıyor"
“Türk toplumu
açısından başlıca 2 başlık öne çıkıyor. Birincisi ayrımcılık ikincisi ekonomik
sorumluluklar. Özellikle Euro'ya geçilmesinin ardından ekonomik anlamda
sorunlar giderek büyüdü. İşsizliğin giderek artması da bu sorunun daha da
büyümesine yol açtı. Ocak 2014'ten
itibaren Romanya ve Bulgaristan vatandaşları
da Avrupa Birliği sınırları içinde serbest dolaşım ve çalışma hakkını elde
ettiler. Bu da artı bir olumsuz yük getirdi burada yaşayan Türklere ve diğer
göçmenlere. Özellikle iş pazarında yoğun sıkıntılar yaşanmaya başladı. Buradaki
insanların aldığı ücretlerin çok daha azına çalışıp haksız rekabet yarattılar.
Düşük ücretle çalışıyorlar ve sosyal açıdan iş yerine artı yük getirmiyorlar.
Böyle olunca da iş pazarı daralıyor buradaki göçmenler açısından.
“Hollanda Sosyal
ve Kültürel Araştırma Bürosunun bir anketi yayınlandı ve geçen yıl 2013 yılında
Hollanda'da her 4 kişiden birisi cinsiyet ayrımından ırk ayrımına, yaş ayrımına
kadar ayrımcılığa uğramış. Özellikle Türkler açısından ön plana çıkan iş pazarı
açısından ayrımcılık. Her 3 Türk'ten birisi iş bulma sırasında ayrımcılığa
uğradığına inanıyor. 2014'te de bu sorunun giderek artması bekleniyor.
“Yabancılara
karşı yoğun bir ayrımcılık söz konusu... Bunları yapanların başında polis
geliyor. Hollanda polisinin ayrımcılığı kültürel bir sorun haline getirdiği
söyleniyor. Bu uluslararası raporlara yansıdı.
Bu sorunlarla mücadele edebilecek bir örgütlenme henüz mevcut değil.
Çünkü kendi gücünü gösterecek, sözünü dinletecek kadar etkin bir çalışma
yapamıyor buradaki Türk sivil toplum kuruluşları.
“ Bundan bir
önceki kabine döneminde ekonomi bakanı açıklama yaptı; iş bulma bürolarına ve
iş yerlerine işçi alımına yerleşik Hollandalılara daha fazla öncelik tanınması
açısından bir açıklama yaptı. Bu hem ayrımcı hem de suç barındıran bir
açıklamaydı ancak buna sivil toplum kuruluşlarından sert bir tepki gelmedi.
Sanki herkes kendi yerini kabullenmiş, başımıza bela almayalım gibi bir anlayış
içerisindeler.
“ İşsizlik oranı
21-28 yaş arasında yerli Hollandalılarda %11 iken Türk ve Faslı gençler
arasında %30lara çıkıyor. Bu yüzden bir çok insan ne iş olsa yaparım durumuna
geldi. İyi eğitim aldığı halde iş bulamayan çok sayıda göçmen genç var. En
fazla etkilenen kesim bunlar.
“Geçen
seçimlerde sosyal haklar bağlamında Hollandalı Türklerin birinci tercihi işçi
partidir. İşçi partisinden 5 tane milletvekillini meclise soktular. Seçim
döneminde toplumun tamamına ulaşılamadığını düşünüyorum ben. Türkler arasında
oy kullanma oranının yeterli değil. Hollanda parlamentosunda 150 milletvekili
var bunlardan 6 tanesi Türk kökenli. Türk örgütlerinin araştırmalarına göre en
az 500.000 Türk'ün Hollanda'da yaşadığı görülüyor. “
Can Ünver:
“Hollanda'da
yaşayan Türkler artık misafir sayılmaz. Bizim programın adına da uymuyor
onların orada misafir olması. Bir burada kalıcıyız diyoruz. Daha evvel çok daha
liberal politika izleyen Hollanda'da ilk yabancılara karşı saldırılar 1972
yılında Amsterdam'da oldu ondan sonra çok ciddi tedbirler aldı Hollanda hükumeti ayrımcılığın ve ırkçılığın önlenmesi için. Aslında Hollanda toplumunun
yapısı ayrımcılığa müsait değil fakat özellikle 11 Eylülden sonra aşırı sağcı
partiler sanatçılar ve benzerleri ortaya çıkınca toplumda maalesef tepkiler
oluştu ve yabancılar rahat rahat yaşarken kendilerini bir anda yabancı
hissetmeye başladılar. Hollanda'nın maalesef böyle bir talihsizliği oldu.”
Murat Erdoğan:
“Görebildiğim
kadarıyla Hollanda'da bizim Türk siyasi aktörlerimiz gayet aktif ve uzun bir geleneğe sahipler. Bunun
çeşitlenmesi, bir parti üzerinde toplanmayıp diğer partilere de dağılması güzel
bir şey. Son dönemde yoğun olarak Hollandalı olup Türkiye'ye gelip top oynayan
futbolcular var. Örneğin; Kuyt gibi Sneijder gibi daha önce Van Hooijdonk gibi
vesaire. Şimdi bunların varlığı Türkiye'nin Hollanda'ya aktarımında oynadığı
rol önemlidir. İstanbul'un verdiği
görüntü çok pozitif bir görüntü ama onun ötesine gelindiğinde orada
sıkıntılar başlıyor. İstanbul'u ayrı bir ülke olarak bölüp Avrupa Birliğine
sokup belki ondan sonra peyderpey biz de gidebiliriz.”
Adnan Tekin:
“Avrupa
parlamentosu seçimlerinde işçi partisinden 7. sırada adayım. Avrupa'nın önemini
geçtiğimiz yıllardaki ekonomik krizde gördüm. Üç yılda en fazla ekonomi ve
yöneticiliğe ağırlık verdim. Zamanında Hollandalı vatandaşlardan bile fazla
sayıda Türk'ün sandığa gittiği oldu. Ne yazık ki bu son 6-7 yılda %80'den %
45'e düştü.
“Benim uzmanlık
alanım iş pazarı ve eğitim.. İş pazarında çok sayıda çalışmalarımız oldu. İş
pazarının herkese açık olması gerektiğini düşünüyorum. Hollanda'daki işsizlik
oranı %8 ancak bunun Avrupa Ülkelerinde %3'ün üstüne çıkmaması gerektiğini
düşünüyoruz, bu yönde çalışmalarımız olacak. Ben hem siyasetçiyim hem de
bürokratım. Üst düzey eğitime bakıyorum. Hollanda vatandaşı ne istiyorsa bizim
bunu Brüksel'e götürmemiz gerekiyor. Her ülke aynısını yaparsa Brüksel'in önemi
daha da artar.
“Almanya'da
Merkel ve Sosyal Demokratla yeni bir parti kuruldu. Şu ana kadar Almanya'da
asgari ücret yoktu. Bu sosyal demokratlar hükumete girince asgari ücrette
anlaştılar. Bu tür çalışmalar çok önemli Avrupa için. Çünkü aşırı göçleri
durdurmak için asgari ücret uygulaması olması gerekiyor. Bunları yapmadıktan
sonra Avrupa boş olur.
“Şuan ortalama
400.000 Türk vatandaşı var Hollanda'da. Bunların %75'i çifte vatandaş. Ancak bu
vatandaşların seçimlere ilgisi çok düşük. Üç Sene önce Amsterdam yerel
seçimlerinde bizim oranımız %45'e düşmüştü.
“Tek taraflı
düşünmekten ziyade iki taraflı düşünülmesi taraftarıyım. Çok kültürlü bir
toplumuz. Türkiye'de de Hollanda'da da böyle. Seçmenler bu konuda duyarlı.
“Ana dil
konusunda annem beni örnek gösteriyor. 4 yaşıma kadar Hollandaca konuşmamışım
ondan sonra bir anda Hollandaca konuşmaya başladım. Bu örneği siyasetçi olarak
da bürokrat olarak da veriyorum. Temelde ana dilini iyi öğrenen birisi diğer
dilleri de iyi öğrenir. Bu, okul içinde mi olur okul dışında mı olur o siyasi
bir tartışma.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder